Ramazan ayında beslenme düzenimizde değişiklikler sağlığımızı olumlu veya olumsuz etkileyebilmektedir.
Aslen aralıklı oruç dediğimiz beslenme stili herhangi bir kronik rahatsızlığı olmayan bireyler için oldukça sağlıklı ve dönem dönem tercih edilmesi gereken bir beslenme stilidir.
Ramazan ayında oruç tutarak yaptığımız da bunun bir benzeridir.
Farklı olarak vücudumuzda birçok metabolik faaliyet için gerekli olan suya ulaşımımız da oruç saatlerinde mümkün olmadığı için, iftar ve sahur saatlerindeki yeme düzenimizi bu sıvı açığını kompanse edebilecek şekilde düzenlememiz, oruç ibadetimizi sağlıkla yerine getirebilmek için çok önemlidir.
Bu noktada dikkat edebileceğimiz şeyler şunlar olabilir;
Sahurda alışık olduğumuz kahvaltıya benzer ancak çok tuzlu olmamak kaydıyla biraz protein ağırlıklı bir beslenme daha uzun süre tok kalmamızı ve susama hissimizin de daha az olmasını sağlayacaktır.
Oruçlu olmadığımız saatlerde yine günlük ihtiyacımız olan yaklaşık 2 litre civarında suyu birden olmamak kaydıyla tüketmemiz gerekmektedir.
Ayrıca çay, kahve gibi diüretik dediğimiz idrar söktürücü etkisi fazla olan içecekleri de sınırlı miktarda tüketmeliyiz.
İftar saatinde de midemizi yormamak için yine yağ, baharat ve şeker içeriği çok fazla olmayan sade yemekler tercih etmeli ve yavaş yeme alışkanlığını benimsemeliyiz.
Bunun haricinde şeker veya tansiyon gibi kronik hastalığı olan kişiler veya ileri yaştakiler, gebeler özel durumlarıyla ilgili kendi doktorlarının önerisi doğrultusunda oruç tutabilirler.
Bu noktada da bir diyetisyenden destek almanın sağlığı korumak adına daha iyi olacağı kanısındayım.
Herkese hayırlı ramazanlar dilerim.