Üfe-Tüfe Oranları Arasındaki Fark Açılıyor Talep Az Girdi Maliyetleri Aldı Başını Gidiyor, Üreticiler Girdi Maliyetlerindeki Fiyat Artışlarını Tüketim Ürünlerine Yansıtamıyor, Aynı Sırada Dış Ticaret Açığı Açılıyor Fakat Yatırım Veya Hammadde Malları Değil, Tüketim Malları Artıyor Bunların İçinde De Ön Planda Olan Dayanıklı Tüketim Malları Gibi Yüksek Gelir Grubunun Faaliyetlerinde Artış Görmekteyiz. İki çelişkili istatistiğin sebebi gelir dağlımındaki adaletsizliği net bir şekilde göstermekte bir taraftan lüks tüketim malları artarken bir yandan dar gelirlinin temel ihtiyaçlara ulaşımı daha da zorlaşıyor. buna binevi servet transferide denilebilir.
türkiyenin gini kat sayısı 0.4 (0=eşit, 1= tam eşitsiz) bu oran orta düzeyde ciddi bir gelir eşitsizliğine işaret eder. buna sebep olan bazı etkenler;
1-Kontrolsüz artan dolaylı vergiler ( kdv,ötv, akaryakıt, telefon, alkol, sigara, otomobil vergileri vs) bu tür vergiler bireyin gelirine bakılmaksızın herkes için aynı olması, gelir seviyesi düşük olanlar için oransal olarak daha ağır yük oluşturuyor.
2- Gelir ve servet üzerinden vergilendirmede maaşlı çalışanlar, gelir vergisinin en büyük kısmını oluşturuyor, kar eden büyük şirketler, çok kazanan serbest meslek sahipleri edilen beyanda gerçeği yansıtmaması, etkin bir denetimin ve cezalandırmanın zayıf olması vergi diliminin artmamasına sebep olur.
3- Büyük şirketlere uygulanan vergi affı, yapılandırması, borçlarının silinmesi gibi uygulamalar küçük işletmelerin ise tam ödeme yapmasına neden olur.
4- Asgarı ücretle çalışan bir bireyin bile yıl içinde %20’lik vergi dilimine girebildiği şartlarda yüksek gelirlinin göreceli olarak daha avantajlı kalması demektir.
Bunun çözümü ise dolaylı vergilerin düşürülmesi, doğrudan vergilerin güçlendirilmesi; yoksulluk sınırının 85.066 tl olduğu bir yerde gelir vergisi dilimlerinin adil güncellenmesi, yüksek servet ve lüks tüketimden alınan verginin artırılması, kayıt dışı ekonomiye karşı denetimin güçlendirilmesi i (vergi tabanı küçüldükçe devlet, vergi gelirleri artırmak için yükü maaşlılar, küçük işletmeler ve şirketlere bindirmek zorunda kalır) ve son olarakta vergi affı gibi uygulamalara son verilmesi.
Döviz rezervi, kurun istikrarı sağlanması için kısa vadede şuan talep aşağıya çekici sıkı para politikaları, faiz artışları, kredi kısıtlamalarını içeren politikalar faydalı olsada uzun vadede şuanda görüldügü gibi gelir dağılımında eşitsizliğe sebep olabiliyor, uzun vadede bu politikaları güçlendirecek ve dengeyi korumak için tarımda üreticiye net, öngörülebilir, zamanında destek; sanayide ucuz enerji girdi maliyetini azaltıcı teşvikler, yerlileştirme politikası savunmanın yanında otomotiv (ara mal ithalatı %70),ilaç,yazılım gibi alanlara yayılmalı, üretim yapan kobi’ler için destek, dijitalleşme ve verimlilik artırıcı teknolojiye yatırımlar gibi arz politikalarında mutlaka geliştirmeleri gerekiyor.
Şirketlerin son gelen bilançolarına baktığımızda döviz yükümlülükleri ciddi derecede artıyor, bunun nedeni ise ticari kredi faizlerinin %60’ a dayanması ve erişimi zorlaşmasına karşın yurtdışı finansman ve döviz cinsi kredi %5-%8 arasında bulunması yatırımcılara daha çok cazip gözükmekte olsada çok büyük risk taşır türkiye gibi döviz rezervi sınırlı, cari açık veren ve güven kırılganlığı yaşayan bir ekonomide 2018 ve 2021 krizlerinde hatırladığımız gibi ani kur sıçramaları, piyasada döviz açığının büyümesine ve tcmb’nin döviz satmak zorunda kalmasına sebep olur.
TÜRKLERİN YURTDIŞI GAYRİMENKUL YATIRIM TALEBİ ARTIYOR
Peki neden yöneliyor? pasaport edinme, golden visa imkanı doğrutulsunda oturma izni hakkı gibi hakları elde etmesi, düzenli döviz bazlı kira geliri, Türkiye’de de kira artışları %25 tavanla sınırlı olmasına karşın, Avrupa da serbest piyasa olması, gayrimenkulde iç piyasada alım gücü düşmesi, yurtdışı pazarında türk lirası bazlı daha hızlı değer artışı, bazı ülkelerde kira getirisinden vergi almaması, evin değer artışından vergi alınmaması gibi uygulamalar extra cazip kılıyor.
Gram altın mart ayındaki yazımda belirttiğim gibi hedefim 3450$ ile 3870$ arasında yıl sonu beklentimi korumaktayım, ilk defa yeni alımlar için yatırımcıların acele etmemesi gerektiğini düşünüyorum, son çeyrekte altının alım fırsatları vereceğini düşünüyorum. Alım noktası olarakta 3120$- 3240$ aralığını izlemekteyim.
Borsada olumlu bir hava olsada bu yükselişlerin kalıcı olması yönünde endişelerim var yatırımcıların dikkatli olmasında fayda var. 9760 bandının aşağısı alım için güzel band olabilir. eğer 10.300’ün üstünde kaldığı taktirde ilk hedefim 10.760 sonrasında ise 11.250 bandını izleyeceğim.





Şu anki ülke ekonomisi 'ni yüzlerce yurtaşın duygu, düşünce ve öngörülerinini yaşamsal gerçeklerini hayata aynı pencereden bakarak katkı sunmanızı takdirle takip ediyorum kaleminize ve yüreğinize sağlık . Değerli görüşlerinize katkı amaçlı şunu paylaşmak isterimki yüksek enflasyonun tek sebebi dışarıya tarım hayvancılık ve Sanayi ürünlerinizi satarak ülkenize döviz sokamıyorsanız enflasyon' u asla düşüremessiniz. Bir ülkede adalet yoksa hiç bir şeyi düzeltemessiniz. Hep üçüncü dünya ülkesi kalmaya devam edersiniz başarılarının devamını diliyorum yüreğine sağlık.