Derimiz en büyük organımızdır ve dış dünya ile sürekli temas halinde olduğundan gün boyu sıcak, soğuk, rüzgar, güneş gibi fiziksel etmenlere, kimyasal ajanlara, alerjenlere, mikroplara maruz kalmaktadır.
Derimizin tüm bunlara direnerek sağlıklı kalabilmesi için bütünlüğünün bozulmaması gerekir. Bunun yolu ise cildin uygun ürünlerle düzenli olarak temizlenmesi, ısı dengesinin sağlanması, iyi nemlendirilmesi ve mutlaka gerektiğinde güneşten korunmasıdır.
Özellikle yüzümüz vücudun geri kalanından farklı olarak yağ bezleri ve gözenekler açısından daha zengin olup, dış etmenlere kesintisiz olarak maruz kaldığından yıpranmalara daha açık bir bölgedir.
Bu nedenle bu bölgede biraz daha cilt tipine veya varsa bir problem ona spesifik cilt bakım rutinleri uygulamak daha sağlıklı ve ışıltılı bir cildin püf noktasıdır.
Yağlı ciltlerde salisilik asit veya çay ağacı yağı içeren jel formunda bir temizleyici, ardından gözenek sıkılaştırıcı bir tonik kullanılabilir. Yağlanma fazlaysa haftada 2-3 kere salisilik asit, glikolik asit ya da mandelik asit içeren bir serum rutine eklenebilir.
Bu işlemlerden sonra yağ ve nem dengesini sağlamak için ince yapıda bir nemlendirici mutlaka kullanılmalı ve son olarak da güneşten korunmak için su bazlı, ten rengine ve mevsime göre spf 30 veya 50 değerinde bir koruyucu tercih edilmelidir.
Akşamları cilt bakım rutinine retinoidler yani A vitamini içeren kremler haftada 2-3 gün az miktarda uygulanacak şeklinde eklenebilir. Bu sayede gözenekler daralacak, yağ bezleri küçülecek ve hafif soyucu etkisi sayesinde ten rengi eşitlenecektir.
Kuru ciltlerde yine cildi tahriş etmeyen cilt tipine uygun köpük yapıda ya da yağ formunda temizleyiciler tercih edilebilir. Sonrasında cildin nemini arttırmak için D-panthenol, hyaluronik asit veya E vitamini içeren serumlar kullanılabilir.
Yoğun bir nemlendirici ve yine cilt tipine uygun güneş koruyucu ile cilt bakımımızı tamamlayabiliriz.
Karma ciltlerde de jel veya köpük formunda temizleyiciler tercih edilirken sonrasında genellikle yoğun yağlanmanın bulunduğu T bölgesi geceleri salisilik asit serumuyla veya retinoid kremlerle dengelenebilir.
Sonrasında karma ciltlere uygun bir nemlendirici ve yine gündüzleri su bazlı bir güneş koruyucu ile bakımı tamamlayabiliriz.
Kızarıklığa eğilimli hassas ciltlerde ise cilt bariyerini kuvvetlendirmek için cildi kurutmayacak ve tahriş etmeyecek bir yıkama ürünü, cildin onarılmasına katkıda bulunacak seramidler açısından zengin nemlendiriciler ve yine mutlaka güneş koruyucular kullanılmalıdır.
Son olarak anti-aging etkili bir cilt bakım rutini oluşturmak istiyorsak, özellikle bu noktada serum kullanımının önemli olduğunu belirtmek isterim. C vitamini, retinol, hyaluronik asit ve peptid içerikli serumlar Yaşlanma etkilerini geciktirmede oldukça faydalı olmaktadır.
Göz çevresi yaşlanma bulgularının nispeten erken ortaya çıktığı bir alan olması sebebiyle, yukarıda saydıklarıma benzer içerikli bir göz çevresi kremini bu bölgeye masajla uygulamak iyi sonuç verecektir. Ve tabii güneş koruyucu basamağını atlamıyoruz.
Güneş koruyucu mutlaka olmalı diyoruz, peki uygun koruyucuyu nasıl seçeceğiz? Eğer belirli cilt problemlerimiz varsa ona yönelik seçim yapmakta fayda vardır.
Örneğin yukarıda da bahsettiğim gibi yağlanma ve akne problemi olanlar için su bazlı, akışkan, matlaştırıcı özellikte hafif formlu güneş koruyucular tercih edilmelidir. Lekeye eğilimli ciltler için bazı firmaların deride leke oluşum basamaklarını baskılayan özel içerikli güneş koruyucuları mevcuttur.
Benzer şekilde kızarıklığa eğilimli, damarlanması fazla olan ciltler için damar genişlemesini baskılayıcı özellikte güneş koruyucular da oldukça etkili olmaktadır.
Bunun dışında deri kanserlerine eğilimli kişiler için antioksidan içeriği yüksek olanlar, gebeler ve bebekler için deriden emilmeyen mineral filtreleri yoğun olan koruyucular da vardır. Bu noktada doğru ürün seçimi için dermatoloğunuza başvurmanızı öneririm.
İki-üç ayda bir profesyonel bir yerde yapılacak cilt tipine uygun medikal cilt bakımları da cildin üst tabakasının yenilenmesinde, gözeneklerin temizlenmesinde, kan ve lenf dolaşımının düzenlenmesinde, vakum veya masaj gibi bir uygulamayla kombine edildiğinde yüzün yukarı kalkmasında ve ince kırışıklıkların açılmasında oldukça faydalıdır.
Cilt bakım rutininde fazla sayıda ürün olması ürünlerin birbiriyle etkileşimi, ve ciltte yaratacağı etki açısından olumsuz sonuçlar doğurabilmektedir.
Dolayısıyla minimum sayıda ürünle rutinimizi tamamlamakta fayda vardır. Sağlıklı günler dilerim.