Yazılı açıklama yapan Yalçın, "24 Haziran hezimetinden sonra
partisinin başında kalabilmek için tezgâhlamadığı oyun, takınmadığı
ikiyüzlü tavır, denemediği taktik kalmamıştır. Öyle anlaşılmaktadır ki
seçim sürecindeki ‘merkez partisi’ siyaseti tutmayıp kötü bir kopya
olduğu ayyuka çıkınca İP’te planlar değişmiştir. Bundan böyle İP, yine
Meral Akşener’in idaresinde ama MHP düşmanlığından nemalanmaya çalışan
marjinal parti görünümüne bürünecektir" diye konuştu
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, “MHP’nin her işe yaradığı
doğrudur çünkü MHP büyük bir liyakat ve ehliyetle milletin vicdanını,
sağduyusunu temsil etmektedir. İP ise Pensilvanya’dan tüyo alıp erbab-ı
fitneye yaslanan, sermayesi yalan, fesat ve iftira olan, okyanus
ötesinde kurgulanmış örgütlenmelerle FETÖ stüdyolarında montajlanmış
kafalardan oluşan bir siyasi partidir" dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in kurultayda yaptığı konuşmasına yazılı
bir açıklama ile cevap veren MHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın,
"Siyasetin düzmece Mustafalar ve süsleme sultanlar partisi İP’in başında bulunan
Meral Akşener, bugünkü evlere şenlik konuşmasının ana eksenine millete vaat yerine
MHP’yi oturtmuş ve partimize en ağır ifadelerle yüklenmiştir. Bahse konu hanımın; 24 Haziran hezimetinden sonra partisinin başında kalabilmek
için tezgâhlamadığı oyun, takınmadığı ikiyüzlü tavır, denemediği taktik
kalmamıştır. Öyle anlaşılmaktadır ki seçim sürecindeki ‘merkez partisi’
siyaseti tutmayıp kötü bir kopya olduğu ayyuka çıkınca İP’te planlar
değişmiştir. Bundan böyle İP, yine Meral Akşener’in idaresinde ama MHP
düşmanlığından nemalanmaya çalışan marjinal parti görünümüne
bürünecektir" diye konuştu.MHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın, "Geçmişte ve günümüzde birçok
muarız partinin yaptığı gibi MHP düşmanlığının prim yaptığını, hatta bir tür reklam getirisi sağladığını gören biçare hanımcağız, bunun aynı
zamanda eteğine tutunan siyaset artığı güruhu da bir arada tutmanın yolu olduğunu fark etmiştir. 24 Haziran seçimleri öncesinde İP, önemli bir
medya desteğini arkasına alarak ortaya çıkmıştır. Bu suni ve kurmaca
parti; sadece bir kısım medya değil, okyanus ötesi ve uluslararası
güçler tarafından alternatif fitne projesi olabileceği düşünülerek
desteklenmiştir, desteklenmeye de devam edilmektedir. Ancak, bu projenin dikiş tutmasının mümkün olmadığı 24 Haziran seçimlerinin hemen ardından anlaşılmıştır. Her şeyden önce yola çıktıkları kimselerin siyasi
geçmişine ve başarısızlıklarına bakıldığında, ne merkez sağda, ne
muhafazakâr çevrelerde bazı küçük istisnalar dışında rağbet görmedikleri açıktır" şeklinde konuşu.Yalçın, açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:"Ayrıca söz konusu partinin genel başkanının yavan ve itici hitabeti
de fiyaskoyu büyütmüştür. Hanımefendinin konuşmaları; siyasi ve
entelektüel birikimden ne kadar yoksun bulunduğunu, Türkiye’nin
meselelerini kavramaktan ve ülke gerçeklerinden ne kadar uzak olduğunu
ele vermiştir. Partisinin verdiği görüntü o kadar sakil ve o kadar
yetersiz kalmıştır ki bundan böyle siyasette bol bol mizah malzemesi
olacaklardır. Böyle bir tablodan gündeme damga vuracak çıkış,
Türkiye’nin meselelerine hâkimiyet ve iktidara alternatif oluşturacak
vizyon beklenebilir mi? İstisnaların dışında burada toplananların kimi
reddimirasçı, kimi de mirasyedidir. Kin biriktiren, nefsini ve
beklentilerini tatmin edemeyenler burada bir araya gelmiştir.
Geçmişlerine sünger çekenler, geçmişini inkâr edenler, dava adamı
olamadıkları için hava adamı olanlar, sahte bir güneşin altında
toplanmışlardır. Sahte bir iyilik rüzgârı estirmeye çalışan ne kadar
denenmiş, kötü huylu, kötü tabiatlı huysuz politikacı varsa burada
toplanmıştır. Bu partide bir araya gelmiş ne kadar erbab-ı şenaat ve
timsal-i denaet varsa, fitne kazanını fokur fokur kaynatmaktadır. Böyle
âlâyıvâlâyla kurulup sonra da siyaset mezarlığına gömülmüş çok siyasi
parti vardır. Sonuncunun durumu ise sözde dava partisinden abla
partisine düşüş vaziyetidir. Abla sevgisi davaya sadakatten üstün
gelmiştir. Meral Akşener de eteğine tutunmaya çalışanların ve İP’in 24
Haziran sonrasında düştüğü dramatik vaziyeti ‘iyi’ bildiği için, bu
zaaflarını olağanüstü kongrede kullanıp tepkileri kendi lehine çevirme
ve gücünü arttırma hesapları peşine düşmüştür. Bunun üzerine sele giden
kütüğü kurtarmak üzere Afyon Sandıklı’da ucuz bir senaryo kurgulanarak
İstanbul ve Ankara’da sahneye konulmuş ve bugün son bölümü oynanmıştır."
"LAKİN MİLLET TEZGAHI GÖRMÜŞTÜR"Akşener’in konuşmasında MHP’yi yancılıkla suçladığını kaydeden
Yalçın, "Bir zamanlar aynı safta bölücübaşı Öcalan ve FETÖ’nün
oturduğunu söyleyerek partimize çirkin iftiralarda bulunan
hanımefendinin, seçim kampanyası sırasında ayrılıkçı ve bölücü
Kürtçülerin yuvalandığı HDP'yi ‘Kürt siyasi hareketinin temsilcisi’ diye nitelendirdiği unutulmamıştır. Aynı hanımefendinin, Selahattin
Demirtaş’ın tahliyesini isteyerek bölücülere göz kırpması da
unutulmamıştır. 24 Haziran öncesinde FETÖ, HDP ve CHP ile aynı safa ip
gibi dizilen İP’tir ve bu kirli siyasetin mimarı da onun başındaki
hanımdır. Millet, bunu fark ettiği için Meral Akşener’e prim
vermemiştir. Şüphe yok ki MHP’nin FETÖ ve PKK ile aynı safta olduğunu
söylemek hezeyandır. Böyle bir çarpık iddiayı dillendirebilmek için hem
saf ve bön, hem de şaşkın ve çaresiz olmak gerekir. MHP hakkında
olmayacak iftiralar sıraladığına göre, kanaatimizce bütün bu özellikler
hanımefendinin şahsiyetinde mündemiçtir. Cumhurbaşkanı adayıyken 24
Haziran’da partisinden bile az oy olmasına rağmen ar etmeden çeşitli
hile ve entrikalarla İP’in başında kalmanın yollarını arayan
hanımefendinin son konuşması; ne kadar pişkin, ne kadar da yüzsüz
olduğunu gözler önüne sermiştir. Türk milliyetçisi ve muhafazakâr
kesimden geldiğini böbürlenerek söyleyen bu hanımefendinin, kendisinden
beklenmeyecek kadar ağzı bozuk ve seviyesiz bir politikacı görüntüsü
vermesi de pek manidardır" ifadelerini kullandı.Yalçın, sözlerini şöyle tamamladı:"Hanımefendi, Türkiye’nin uluslararası aktörlere karşı verdiği
bağımsızlık mücadelesine katkı vermek yerine hızını alamayıp ‘ekonominin canlanması imkânsız’ demek suretiyle yeniden ‘felaket tellallığına’ da
soyunmuştur. MHP’nin çakıya benzetilmesine gelince İşte orada Meral
Akşener’e, ‘yavaş ol bakalım’ demek icap etmektedir. MHP İsviçre çakısı
değildir ama Türk’ün egemenlik kılıcını temsil etmektedir. O kılıç hem
adalet dağıtır hem de bozguncuların, fesat ve fitne çıkaranların,
tefrika yaratanların boynunu vurur. MHP’nin her işe yaradığı doğrudur
çünkü MHP büyük bir liyakat ve ehliyetle milletin vicdanını, sağduyusunu temsil etmektedir. Egemenlik kayıtsız şartsız milletin olduğuna göre
MHP, ilhamı ve ışığı milletten almaktadır. İP ise Pensilvanya’dan tüyo
alıp erbab-ı fitneye yaslanan, sermayesi yalan, fesat ve iftira olan,
okyanus ötesinde kurgulanmış örgütlenmelerle FETÖ stüdyolarında
montajlanmış kafalardan oluşan bir siyasi partidir. Türk
milliyetçilerinin sırtına vurulmuş kalleş bir hançer olan bu
hanımefendinin partisinin foyası artık meydana çıkmıştır. Takke düşmüş,
kel görünmüştür. Zaten parti kurucularının bazılarının istifası da bu
partinin fenerinin pek çabuk söndüğünü ve İP’in fazla sürmeden dağılma
sürecine gireceğini ortaya koymuştur. Velhasıl MHP düşmanlığı üzerinden
politika İP’i yok olmaktan kurtaramayacak, Türk milleti iki defa
aldatılamayacaktır.”