Ege Üniversitesi Su
Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haşmet Çağırgan, hamam
böceğini andıran bu tür parazitlere balıkların ağızlarında sık sık
karşılaşıldığını belirterek, "Bizler ve balıkçılar bu tür parazitlere
yabancı değiliz. Hem yüzey, hem de dip balıklarında sıklıkla
karşılaştığımız bir durum. İnsan sağlığı açısından bir sorunu yok, ancak balığa büyük sorunlar yaratıyorlar" dedi.
Levrek, çipura, palamut, karagöz gibi hem yüzey, hem de dip
balıklarının dillerine, boyları 2 milimetre civarındayken yapışan ve
yapıştığı dildeki kanı emerek beslenen 'İsopoda' ailesine mensup bazı parazit türleri, internette ya da reel yaşamda ilk defa karşılaşanları
şaşırtıyor. Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.
Dr. Haşmet Çağırgan, balıkların dillerinde yuva yapan bu tür
parazitlerin görüntülerinin hamam böceğini andırdığını belirterek, "Bu
tür parazitlere bizler de balıkçılar da yabancı değil. Hem yüzey, hem de dip balıklarında sıklıkla karşılaştığımız bir durum. Larva halindeyken
yapıştıkları dillere kancalarını geçirirler ve dildeki kanı emerek
hayatta kalırlar. Kimisi 3- 4 santimetrelik boya ulaşır. İnsan sağlığı
açısından herhangi bir olumsuz durum oluşturmazlar. Zaten balıkçılar,
bunlara artık alıştıklarından, hemen bir pense ya bıçak gibi aletle
paraziti çıkarırlar ve işlerine devam ederler" dedi.BALIĞIN KİLO ALIP ETLENMESİNİ ÖNLÜYORBu parazitlerin balık sağlığı açısından oldukça tehlikeli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Çağırgan, "Bu parazitler balığın
ağzında mekanik bir tıkaç halini alıyor. Balığın yemesine, içmesine mani oluyor ve sürekli onun kanını emdiği için de kansızlık gibi durumlar
oluşuyor. Bu parazitler ayrıca bazı bakteriyel ve viral balık
hastalıklarını da balıklara taşıyor. Balıkların kilo almalarını ve
etlenmelerini engellerler. Bu da bazı balık çiftliklerinde verimi
oldukça azaltır. İki üç kat daha büyük olabilecek balıklar, dillerindeki bu parazitler nedeniyle kilo alamazlar ve sürekli kan kaybederler. Bu
parazitler ilk defa 1959’da tespit edildiler. Kirlilikle veya kültürle
alakalı değil, hem doğal ortamda, hem de kültürü yapılmış balıklarda
görülebiliyor" dedi.'YEM SANMIŞTIM'İzmir’de, Mustafa Kemal Sahil Bulvarı'nda amatör olarak olta balıkçılığı yapan Zafer Akman, "Bir kere bu durumla ben de karşılaşmıştım. Eşim
balığın ağzında görmüştü bunu, ancak ben yem zannetmiştim. Açıkçası, bu
zamana kadar yem zannediyordum ama değilmiş" dedi.Bir diğer balıkçı Muzaffer Uslu da, "Bir kere karşılaştığımı
hatırlıyorum, ama nerede ve tam olarak ne zaman hatırlamıyorum. Elimle
çıkarmıştım balığın ağzından. Biz genelde 'bit' diyoruz ve çok tehlikeli olmadığını biliyoruz. Balığın diline yapışıp dilin
yerine geçiyor, diyorlar. Belki başkaları daha sık karşılaşmıştır, ama
ben bir kere gördüm" dedi.Balıkçılardan Yasin Özüdoğru da, söz konusu parazitle birçok defa
karşılaştığını ve çeşitli yöntemlerle paraziti çıkarıp, balığı da
yediğini, hiçbir zararını görmediğini söyledi.