Malum Nisan ayının yazısını yazarken 23 Nisan gibi özel bir günü atlamak olmazdı. Nasıl bir yazı yazayım diye düşündüğüm bir anda internette dolaşan bir video izledim. Video, gazeteci Gürkan Hacır ve Barış Yarkadaş tarafından hazırlanmış “Çoban Ateşi” adlı Belgeseldi. Videoda Nuriye İdil konuşuyor. İdil, Osmanlı döneminin Tokat savcısıyken görevini bırakıp Milli Mücadele'ye katılan ve TBMM'nin 11 kurucu milletvekilinden biri olan Sıtkı Gür'ün kızı... 2014'te 104 yaşındayken vefat eden Nuriye İdil'i kamuoyu "Atatürk'le çekilen şapkalı kız fotoğrafı"yla hatırlıyor.Nuriye İdil, Atatürk'ün Konya'ya geldiği gün onunla karşılaştığı ilk an'ı, 23 Nisan'a ilişkin mesajı ve ölümsüzleşen fotoğrafın hikayesini şöyle anlatıyor:“Fotoğrafın çekildiği gün okuldaydım. İkinci sınıftaydım. Atatürk Konya Mevlana Türbesi'ne yakın bir yerde olan Şems isimli güzel okulumuza geldi. 1922 senesiydi. Yengem ve dayılarım benim için şapka yaptırmışlardı. Atatürk geldiğinde o şapkayı takmıştım. Öğretmenlerim Atatürk'e götürmem için bana bir buket çiçek verdiler, yanına gittim, korkuyla çiçekleri takdim ettim.
Ama nasıl titriyordum, görseydiniz. "Otur bakayım" dedi. Kucağına aldı. Titriyorum... Hemen titreyen elini, elimin üstüne koydu. Resimde de görülür. ‘’Titreme küçük kız, titreme’’ dedi.Bana kimin kızı olduğumu sordu. 'Aferin, ilk şapka giyen sen oldun. Arkadaşlarını, çocukları, okulunu seviyor musun?' diye sordu. 'Çok seviyorum Paşam' dedim. Atatürk de 'O halde her sene dünyanın her yerinden çocukları davet edeceğim, onlarla birlikte oynayın, kaynaşın' dedi.23 Nisan Çocuk Bayramı'nın oluşumunda benim Atatürk ile olan bu diyaloğumun da payı olmasının sevinç ve gururunu yaşıyorum.Atatürk daha sonra bana o fotoğrafı yollattı. Fotoğraf okul kitaplarında yer aldı. Fotoğraf çekilirken zangır zangır titriyordum. Atatürk öyle bir adamdı ki gözlerine bakamazdınız. Projektör gibi gözleriyle içinizi okuyan çok yakışıklı, çok güzel bir adamdı. Sesi gayet mülayim, otoriter bir asker sesi değil, tatlı bir sesi vardı”Yukarda bahsi geçen belgeseldeki röportajdan da anlaşılacağı gibi ulu önderimiz Atatürk dünyada bir ilk olan çocuk bayramını ilan edeceğini de ilk kez bir çocukla paylaşarak ne denli büyük bir lider olduğunu bir kez daha göstermiş oldu. Saygı ve rahmetle anıyoruz.
Ama nasıl titriyordum, görseydiniz. "Otur bakayım" dedi. Kucağına aldı. Titriyorum... Hemen titreyen elini, elimin üstüne koydu. Resimde de görülür. ‘’Titreme küçük kız, titreme’’ dedi.Bana kimin kızı olduğumu sordu. 'Aferin, ilk şapka giyen sen oldun. Arkadaşlarını, çocukları, okulunu seviyor musun?' diye sordu. 'Çok seviyorum Paşam' dedim. Atatürk de 'O halde her sene dünyanın her yerinden çocukları davet edeceğim, onlarla birlikte oynayın, kaynaşın' dedi.23 Nisan Çocuk Bayramı'nın oluşumunda benim Atatürk ile olan bu diyaloğumun da payı olmasının sevinç ve gururunu yaşıyorum.Atatürk daha sonra bana o fotoğrafı yollattı. Fotoğraf okul kitaplarında yer aldı. Fotoğraf çekilirken zangır zangır titriyordum. Atatürk öyle bir adamdı ki gözlerine bakamazdınız. Projektör gibi gözleriyle içinizi okuyan çok yakışıklı, çok güzel bir adamdı. Sesi gayet mülayim, otoriter bir asker sesi değil, tatlı bir sesi vardı”Yukarda bahsi geçen belgeseldeki röportajdan da anlaşılacağı gibi ulu önderimiz Atatürk dünyada bir ilk olan çocuk bayramını ilan edeceğini de ilk kez bir çocukla paylaşarak ne denli büyük bir lider olduğunu bir kez daha göstermiş oldu. Saygı ve rahmetle anıyoruz.