Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, yarın yapılacak
anlaşmayla ithal kömüre dayalı santrallerin de belli oranda yerli kömür
kullanacağını belirterek, bunun da kaynakların Türkiye'de kalması ve
ithalatın azalması açısından büyük önem arz ettiğini söyledi.Dönmez, 4 Aralık Dünya Madenciler Günü nedeniyle Ankara'da Çayırhan
Mahallesi'nde kömür işletmesinde çalışan madencilerle yemekte bir araya
geldi.Bakan Dönmez, burada yaptığı konuşmada, yer üstünü imar etmek için
yer altı zenginliklerine ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, Türkiye'nin
maden çeşitliliği açısından zengin ülkeler arasında yer aldığını
kaydetti.Dönmez, Türkiye'nin bazı kalemlerde yeterli üretime sahip olduğunu ancak bazı ürünlerden daha az üretim yaptığını aktardı."Milli Enerji ve Maden Politikası" kapsamında madencilikte de yerli
üretim ve istihdamı artırmak için çabaladıklarını anlatan Dönmez,
madencilere şöyle seslendi:"Onun da meyvelerini görmeye başladık. Maalesef ülkemiz enerji
kaynakları açısından yetersiz ve dışa bağımlı konumdayız petrol ve doğal gaz açısından. Kömür açısından hamdolsun daha iyi bir noktadayız.
Yaklaşık 18,5 milyar tonluk linyit rezervi tespit edilmiş durumda. 1-1,5 milyar ton da taş kömürü rezervimiz var. Bu kömürler yerin altında
durduğu müddetçe bize bir faydası yok. Belki diyebilirsiniz ki 'Gelecek
nesillere bırakmış oluyoruz.' Merak etmeyin gelecek nesillere yetecek
yeni çalışmalar ortaya çıktıkça onlara yetecek kömürlerimiz var. Yerin
altındaki bu kömürün ekonomiye kazandırılması son derece önemli. Burada
da sizin emeğinizin, alın terinizin katkısı çok önemli. Bana göre maddi
karşılığının ötesinde manen kutsal, yüce bir işi yapmış oluyorsunuz.
Onun için Bakanlığım adına öncelikle hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim. Rabb'im hepinize hayırlı, uzun ömürler versin inşallah."Dönmez, iş güvenliğinin son dönemde özellikle önem verdikleri
konuların başında geldiğinin altını çizerek, bu kapsamda denetimlerin
artırıldığına değindi.İş güvenliği konusunda sadece işveren ve amirlerin değil, işçilerin
de sorumluluk sahibi ve dikkatli olması gerektiğini vurgulayan Dönmez,
şöyle devam etti:"Çalışanlar olarak da bu kurallara uygun hareket etme yükümlülüğü
önce kendimiz sonra beraber çalıştığımız mesai arkadaşlarımızın emniyeti açısından büyük önem arz ediyor. Nitekim aldığımız tedbirlerle, geçmiş
yıllara oranla baktığımızda can kayıplı iş kazalarımız maden
işletmelerimizde yüzde 55 oranında azalmış durumda. İnşallah bundan
sonraki yıllarda daha da azalacak, iyileşecek. Gönül ister ki hiç
kazasız bir maden işletmeciliği sektörüne sahip olalım. Onun için de
gerekli adımları atıyoruz."ÇALIŞMA ŞARTLARINDA İYİLEŞMEDönmez, kömürün sadece ısınma amaçlı değil elektrik üretim amaçlı da
kullanıldığını ifade ederek, Türkiye'de elektriğin yaklaşık yarısının
yerli ve yenilenebilir kaynaklardan elde edildiğini belirtti.Enerji üretiminde yerli ve yenilenebilir kaynakların payını artırılması gerektiğinin altını çizen Dönmez, şunları kaydetti:"İnşallah yarın başka bir anlaşmaya daha şahitlik yapacağız
Bakanlığımızda. İthal kömüre dayalı santraller de artık yerli kömürden
belli oranda karıştırmak suretiyle kullanmaya başlamış olacaklar. Bu da
tabii kaynakların Türkiye'de kalması, ithalatın azalması açısından son
derece büyük önem arz ediyor. Madenci kardeşlerimiz yerin yüzlerce metre altında çalışıyor. Özellikle bu bölgedekiler buna alışık. Bazı açık
işletmelerimiz olsa da özellikle kömür işletmesinde maalesef bu kömür
madenine bazen ancak yerin altında erişebiliyoruz. Topografya nasıl
oluştuysa ona bağlı olarak çalışmak zorundayız. Yüksek teknoloji
araçları kullanmak suretiyle üretimi artırdığımız, bunun yanı sıra iş
kazaları risklerini azalttığımız bir modele doğru geçiş öngörüyoruz.
Çayırhan bu konuda örnek bir tesis. Ağırlıklı mekanizasyon sistemiyle
çalışıyor. Bunu biz bütün ocaklarımızda da yaygınlaştırmak arzusundayız. Öte yandan geçtiğimiz yıllarda çıkan yasayla kömür işletmelerinde
çalışan işçi kardeşlerimizin ücretlerinde ve çalışma şartlarında bir
iyileştirme yapıldı. En az iki asgari ücret şartı getirildi. Haftalık
çalışma saati 37,5 saatte sınırlandırıldı. İki gün hafta sonu dinlenme
imkanı verilmiş oldu. Keza herhangi bir şekilde zorunlu mesai yapacak
olursanız da fazla mesai karşılığı yüzde 100 olacak şekilde bir
düzenleme yapılmış oldu. Bununla da çalışanların maddi imkanlarını
geliştirirken çalışma şartlarını da iyileştirdik. Bu, gördüğüm kadarıyla hem sendikalarda hem de çalışanlarda işçi memnuniyetini artıran bir
unsur olmuş oldu. Bu şekilde çalışmaya devam edeceğiz."Bakan Dönmez, madenlerde denetim sıklığını iş kazalarını azaltmak
için arttırdıklarını vurgulayarak, denetimler sonucunda iş kaza
sayılarının ciddi oranda azaltıldığını ifade etti."ENDİŞEYE GEREK YOK"Bakanlık olarak çalışanların her zaman yanında olduklarını söyleyen Dönmez, iletişime de açık olduklarını anlattı.Dönmez, güçlü Türkiye olmak için bağımsız enerji kaynaklarına erişmek gerektiğinin altını çizerek, şöyle konuştu:"Üretim ve istihdam artışı hedefiyle devam ediyoruz. Bazı
arkadaşlarımız yolda sordu, 'Tesisin 2020 yılında işletme hakkı devir
sözleşmesi sona erecek, ondan sonra ne olacak' diye. Burada üretim devam edecek, istihdam da devam edecek. Yapılacak ihale sonucunda işletmenin
sahibi kim olur onu bugünden tayin etme imkanı yok ama bu bölgede hem bu işletme devam edecek hem de geçtiğimiz yıl ihalesini yaptığımız
Çayırhan-2 projesi var, orada da yine özel bir müteşebbis yerli kömüre
dayalı termik santral projesine süratle başlayacak. Dolayısıyla bugünkü
işçilerin yetersiz kalacağı anlamına geliyor. O açıdan herhangi bir
endişeye gerek yok."Daha önce yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Maden ve Petrol
İşleri Genel Müdürlüğünün açıldığını hatırlatan Dönmez, amacın hem maden sektörüne hem de petrol ve doğal gaz arama sektörüne daha yakın, etkili hizmet vermek olduğunu belirtti."TÜRKİYE'DE TARİHİ REKOR KIRILMIŞ OLACAK"Bakan Dönmez, Ulusal Maden Kaynak ve Rezerv Raporlama Komisyonunun
(UMREK) da devreye girdiğini anımsatarak, sözlerini şöyle tamamladı:"UMREK'le de herhangi bir madencilik faaliyetine geçmeden evvel önce
oradaki maden rezervinin tespiti gerekiyor. Bugüne kadar yapılıyordu ama bu raporlar sistem açısından makbul değildi. Yeni mekanizma ve sistem
ile artık akredite olmuş uluslararası geçerliliğe haiz bir raporlama
sistemi getirmiş olacağız. Maden işletmecilerimiz proje finansmanını
daha kolay temin edecekleri için istifade etmiş olacaklar. Bir başka
yeniliğimiz Karot Bilgi Bankası. Hem kamu hem özel sektör maden
sondajlarında elde ettiği karotları bu bankada saklayacaklar. Onlar
ihtiyaç olan kişilere daha sonra MTA tarafından temin edilmiş olacak.
Böylece yerin altında ne var ne yok arşivlenmiş olacak. Madencilikte
'Aramazsan bulamazsın' sözü var. Burada arama sayısını artırmamız
gerekiyor. MTA bu sene inşallah bir milyon metre sondaj miktarını aşarak 1,5 milyonu bulacak. Türkiye'de tarihi rekor kırılmış olacak. Yeni
rezervlere rastlıyoruz. Öncelikle uç ürün üretmek şartıyla ihale
edeceğiz. Katma değeri daha yüksek ürünleri ekonomiye kazandırmış
olacağız. Havadan jeofizik haritalandırma sistemimiz de çalışıyor. Orda
da yüzde 75 civarında tüm Türkiye'yi taradık. Önümüzdeki yıl bitince
Türkiye'deki bütün yeraltı haritaları elimizde olacak. Daha isabet oranı yüksek alanlara girme imkanına kavuşmuş olacağız. Varsa bulacağız. Bize düşen çalışmak, çabalamak. Yeni sahalar da keşfedildikten sonra birçok
gencimize, arkadaşımıza istihdam imkanı sağlamış olacağız."
GÜNDEM
05 Aralık 2018 - 09:18
İthal kömürlü santrallerde yeni dönem başlayacak
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, "İnşallah yarın başka bir anlaşmaya daha şahitlik yapacağız Bakanlığımızda. İthal kömüre dayalı santraller de artık yerli kömürden belli oranda karıştırmak suretiyle kullanmaya başlamış olacaklar. Bu da kaynakların Türkiye'de kalması, ithalatın azalması açısından son derece büyük önem arz ediyor" dedi
GÜNDEM
05 Aralık 2018 - 09:18