Kur korumalı mevduat hızlı döviz artışını frenlemek amacıyla 2021 yılının sonunda sanki çok yararlı olabilecekmiş gibi önümüze sunuldu ve uygulaması başladı.
Ekonomistlerimizin, hocalarımızın, alanlarında son derece bilgili, liyakat sahibi yurttaşlarımızın aksine Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati, önce KKM oluşumunun bütçeye yükünün olmayacağını iddia etti ve daha sonra ise 12 milyar lira gibi küçük(!) bir yükün olacağını belirtti.
Ancak geçen bu süre sonunda Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati’ nin görüşlerinin aksine alanlarında uzman kişilerin haklı olduğunu, KKM nin bütçede yarattığı çukurun Nebati’ nin tahminlerinin çok ötesinde olduğunu görmüş olduk.
KKM Yük Listesi
2022 yılı bütçe gerçekleşmelerine incelediğimizde, bir yıllık dönem süresince Merkezi Yönetim Bütçesinden KKM için 92 milyar 538 milyon lira harcama yapıldı.
Bu para halktan toplanan vergiler ile ödendi. Bu toplanan vergilerin kamu yararına olmak üzere; teknolojiye, yatırıma, tarıma, hayvancılığa, sanayiye, çalışana, emekliye ayrılabilirdi.
Ayrılmadığı gibi KKM üzerinden bir avuç zengine peşkeş çekilmiş oldu.
Buraya kadar olan ödeme miktarının merkezi yönetim bütçe verileri üzerinden takip edebiliriz. Bir de işin Merkez Bankası tarafı var.
Bizim bir de KKM nin TCMB tarafındaki yükünü görmemiz gerekiyor. Yayımlanan TCMB 2022 Yıllık Raporu incelendiğinde; KKM için ne kadarlık bir ödeme yapıldığına dair herhangi tek satırlık açıklama yok! Kar-Zarar tablolarındaki ipuçlarından yola çıkıp iyice incelediğimizde ise sonuca güç de olsa ulaşabiliyoruz: KKM için 2022 yılında yapılan ödemenin 75-80 milyar lira civarında olduğunu söyleyebiliriz.
TCMB’ nin gizlemeye çalışılarak ödediği bu bedellerin elbette Hazine’ ye de etkisi olacak.
TCMB, KKM için bu ödemeleri yapmasıyla birlikte Hazine’ye ödeyeceği kar tutarı düşmüş, dolaylı yoldan da ödeyeceği kurumlar vergisini düşürmüştür.
KKM ödemeleri olması TCMB kurumlar vergisi yaklaşık 13 milyar lira daha fazla olacaktı.
Bunlardan birisi de KKM den elde edilen gelire sağlanan vergisel avantajlar. Bu avantajların, kalem kalem açıklanmadığı, paylaşılmadığı için(!) tahminen 25-30 milyar lira civarında olduğunu ekonomist çevrelerce mutabık kaldığımızı söyleyebiliriz.
Toplayarak gidersek kabaca 200 Milyar Lira…
PEKİ YA 2023?
KKM sonrası kamunun döviz açık pozisyonu 2022 sonunda 258 milyar dolara çıktı. An itibarıyla 280 milyar dolar seviyesinde olduğunu söyleyebiliriz. Bu ne demek?
Kurdaki her 1 TL sıçramanın kamuya net yükü yaklaşık 280 milyar TL olacak. Bu korkunç bir karadelik.
12 MİLYAR LİRALARDAN 200 MİLYAR LİRALARA…
Normal şartlarda, “0 maliyet veya en fazla 12 milyar lira maliyeti olur” denen bir işte ilk senede 200 milyar liralık maliyet faturası getirdiğinizde size o işi yeryüzünde bir daha yaptırtmazlar arkadaşlar.
Her konuda olduğu gibi ekonomide de liyakatın ve öngörünün ne kadar önemli olduğunu umarım anlayabilmişizdir.
Liyakatsız kişiler elbette kendi işlerini batırıp çıkarabilirler. Bunun sonucunda da kendi bilgisizliklerinin faturasını kendileri öderler. Fakat (!) ülke ekonomisine yön verecek kişilerin liyakatsız olma lüksleri yoktur.
Çünkü ülke ekonomisinin batırılmasının faturasını batıran kişi değil, 83 milyon kişi ve daha doğmamış gelecek kuşaklar ödüyor, ödeyecek!