Merhabalar, bu birlikte yolcuğumuzun ilk yazısı olacak. Birlikte devam ettiğimiz süreçte keyifli zaman geçirmenizi temenni ederim. Bu yazımda sizlere gözaltına alınan şüpheli veya kovuşturma aşamasında yargılanan sanık haklarından bahsedeceğim.
ŞÜPHELİ VE SANIK KİMDİR?
Öncelikle ‘‘ şüpheli ’’ hukuken kolluk ve soruşturma aşamasında suç şüphesi altında yargılanan kişiye denmektedir. Bir kişinin bir suçu işlediğine dair kolluk, savcılık makamı tarafından kanaat oluşuyorsa bu kişi şüpheli olarak kabul edilir. İşbu kişi hakkında kolluk tarafından yapılan yakalama ile şüpheli sıfatı kazanılmış olur ve savcılık makamı tarafından iddianame düzenlenene kadar da devam eder.
‘‘ Sanık ’’ ise iddianame düzenlendikten sonra kovuşturma aşamasına geçilince daha önceden şüpheli sıfatıyla yer alan kişinin bu aşamadan sonra yargılanırken sahip olacağı sıfattır. Suç işlediği düşünülerek mahkemeye sevk edilen kişinin yargılama süreci bitene kadar sanık sıfatı devam etmektedir.
Bir kişinin şüpheli veya sanık olması onun hiçbir hakkı olmadan yargılanması mı demektir? Adil bir yargılama süreci için öncelikle dikkat edilmesi gereken ilk husus suçun hangi tarafında yer aldığı fark etmeden kişilerin hakkını korumaktadır. Maalesef toplum nezdinde bazen suç tipi gereği şüpheli veya sanık hakkında hukuka uygun olmayan daha ilkel çözüm yöntemleri benimsenebilir. Bizler de topluma mâl olmuş olaylarda her ne kadar vicdani anlamda rahatsız olsak da mesleki açıdan öğretilen temel ilke Anayasa md.36 gereğince herkesin savunulma hakkı vardır.
Peki, nedir bu haklar?
- İlk olarak bir kişi şüpheli veya sanıksa suç işlediği yönünde kanaat oluşmuştur ve demek ki ortada kendisine isnat edilen bir suçlama vardır. Kişinin kendisine yüklenen suçlamanın içeriğini bilmeden, savunma hakkını usule ve hukuka uygun olarak kullanabilmesi mümkün değildir. O sebeple en başta kendisine atfedilen suçlamayı öğrenme hakkı mevcuttur.
- Akabinde öğrenmiş olduğu suçlama ile ilgili zorunlu haller haricinde kendi isteği ile müdafi yani avukat tutma hakkı mevcuttur. Kendisinin hukuki ve suç tipi gereğince detaylı bir şekilde savunulmasını isteyen ya da maddi durumu iyi olmayan şüpheli veya sanık müdafi talep edebilir. Seçme hakkına tabî olmadan, talep gerektirmeksizin bazı durumlar ise zorunlu müdafilik gerekmektedir. Ceza Muhakemesi Kanunu m.150/1 gereğince; alt sınırı 5 yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlar, 18 yaşından küçük olması, kendisini savunamayacak derece mâlul veya sağır ve dilsiz olma halleri zorunlu müdafilik gerektirmektedir.
- İster müdafi yardımından yararlanmış olsun isterse de bireysel olarak kendisini temsil etmek isteyen kişinin, kendisine isnat edilen suçlamayı öğrendikten sonra sahip olduğu bir diğer hakkı ise yakınlarına haber vermektir. Özellikle şüpheli için geçerli olan bu hak kendisi için önem teşkil etmektedir. Gözaltı süresi suç tiplerine göre günlerce sürebilmektedir. Bu sebeple hem temel ihtiyaçlarının karşılanabilmesi, hem nerede olduğunun bilinmesi hem de başına gelebilme ihtimali olan aleyhe durumların önüne geçebilmek için yakınlarına haber vermek en doğal hakkıdır.
- Kendisine isnat edilen suçlamayı öğrendikten sonra şüpheli veya sanığın suçlama ile ilgili beyan da bulunması kadar susması, susabilmesi de olağandır. Kanuna göre kişinin beyanda bulunmak zorunda olduğu, susma hakkı kullanamayacağı tek husus kimlik bilgileridir. Şüpheli veya sanık kimlik bilgileri ile ilgili eksiksiz ve doğru cevaplar vermek zorundadır. Bunun haricinde şüpheli, kendisine yüklenen suçlama veya sorulan ilgisiz sorular ile ilgili susma hakkını kullanabilir.
- Şüpheli veya sanığın, kendisi aleyhinde var olan şüpheyi ortadan kaldırabilmek için somut delillerin toplanmasını isteme ve lehine olan delilleri ileri sürme hakkı mevcuttur. İsnat edilen suçlamadan kurtulabilmek için somut olayla alakası olmadığını ispatlayabilecek her türlü delili sunabilme imkânına sahiptir.
- Şüpheli veya sanık Türk vatandaşı değilse tercümandan yararlanma hakkı da mevcuttur. Kendisine yüklenen suçlamayı tam olarak öğrenmek ve kendisini ifade edebileceği dilde savunma hakkına sahiptir.
Yukarıda bahsi geçen haklar kolluk, savcılık ve kovuşturma aşamasında sahip olunan haklardır. Ancak tüm bunlarla beraber var olması gereken en temel hak ise bağımsız yargı mercilerinde, makul sürede ve adil olarak yargılanmaktır. Değindiğimiz üzere her ne kadar sıfatı şüpheli ya da sanık olsa da öncelikle bir insan olduğu unutulmamalı ve kendisine hukukun tanıdığı tüm haklardan yararlanabilmesi gerekmektedir.
Av. Nagehan AKÇA BENGİ