İkinci el araç satarken bazı satıcılar arızaları gizleyebiliyor, hatta bazı durumlarda satarken kendi dahi bilmeden satabiliyor. Ancak noterde satış sözleşmesinin imzalanmış olması da, kendisinin bilmediğini iddia etmesi de kötü niyetli satıcıyı korumuyor. Bu yazımızda ayıplı araç satın alındığında gidilebilecek yollardan bahsedeceğiz.
Ayıplı Araç Nedir?
Öncelikle “ayıplı araç” kavramından bahsetmek yerinde olacaktır. Ayıplı araç, satış sözleşmesinin ifasında taraflarca kararlaştırılan objektif özelliklere sahip olmayan, kendisinden beklenen özellikleri taşımayan ya da arızalı araç olarak tanımlanabilir. (Aracın hasar kaydı bulunması, değişen parçalar bulunması, radyo/klima/camların çalışmaması, aracın kilometresinin düşürülmesi vs.)
Burada en önemli unsur, aracın özelliklerinin sözleşmeye aykırı olmasıdır. O halde sıfır araç satanın sorumluluğu kadar geniş bir sorumluluk alanı olmasa da satış iradesi gösterilen dışında bir ürünün satılması söz konusu olduğundan, elbette ki ikinci el aracın satıcısının sorumluluğu bulunmaktadır. Aracın galeriden alınmış olması, satıcının sorumluluğunu ortadan kaldırmayacaktır.
Satış sırasında alıcı tarafından ayıp biliniyorsa, o halde satıcının sorumlu tutulması mümkün değildir. Satıcı ayıplı bir ürünü satarken, noterde yapılan sözleşmede açık bir şekilde hangi konuda ayıp olduğunu açıkça belirttiğini yazmalıdır. Aksi halde noterde yapılan sözleşmedeki genel ifadeler, alıcının aydınlatıldığını ispat noktasında yetersiz kalabilecektir. Ayıp, özel olarak sözleşmede belirtilmelidir.
Aracın Ekspertize Sokulması Zorunlu Mudur?
Alıcının sorumluluğunun kalkması sonucunu doğurabilecek bir başka husus ise satıştan önce aracın ekspertize sokulmasıdır. Raporda belirtilen ayıplar hakkında alıcının bilgilendirildiği kabul edilecektir. Aracın rayiç bedelinin altında satılmış olması da alıcının ayıbı bildiği yönünde yorumlanamaz.
İkinci el araç satışında alıcı hangi haklara sahiptir?
Bu noktada genellikle Türk Borçlar Kanunu’nun 227. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gereken olaylar ile karşılaşılmaktadır. O halde alıcı;
- Aracı iade etmeye hazır olduğunu bildirip sözleşmeden dönebilir, satış bedelini faiziyle geri alabilir.
- Aracı elinde tutup berdelden indirim isteyebilir.
- Çok yüksek bir masraf gerektirmiyorsa ücretsiz onarım talep edebilir.
- Aracın ayıpsız benzeri ile değiştirilmesini talep edebilir. Ancak satıcının bu talebi karşılayabilme ihtimali düşüktür.
Alıcı bu hakları kullanabilmek için, imkan bulur bulmaz aracı gözden geçirmeli ve ayıp varsa bunu satıcıya derhal bildirmelidir. Bu süre satın almadan itibaren azami iki yıldır. Eğer olağan bir gözden geçirme ile fark edilemeyecek veya kullanım sonucunda sonradan anlaşılabilecek ayıplar her zaman ileri sürülebilecektir.
Ancak Türk Borçlar Kanunu, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve Türk Medeni Kanunu’nun tüm hükümleri her olaya uygulanamaz. Her somut olayın kendi içinde değerlendirilmesi gerekir ve alıcının ya da satıcının hak ve yükümlülükleri farklılık gösterebilmektedir.