CHP lideri Kılıdaroğlu sözlerine, "İnanın çocuklar motorlarımızı maviliklere süreceğiz. Gittiğim her yerde rahatlıkla ifade ediyorum önümüzdeki seçimin geleceklerini belirleyecek olan gençler, bizden daha fazla demokrasiyi, özgürlüğü daha çok istiyorlar. Çünkü onlar özgürlük nedir yeter kadar kavrayamadılar baskıdan özgürlüğün tadına varamadılar. Ve onlar motorlarını maviliklere sürmek istiyorlar. Bizim de görevimiz onlar motorlarını maviliklerine sürsün diye her türlü desteği vermek, bunu yapacağız" diye başladı.
Osman Kavala'nın tutukluluğunun devam kararına da değinen CHP lideri, "Bir kişinin haksız yere uzun süre hapiste tutulması en büyük adaletsizliktir. Kaldı ki adaleti dağıtmak için kurumlar oluşturmuşuz, mahkemelerimiz var yetmemiş uluslararası hukuku Anayasamıza koymuşuz. Ama maalesef AYM kararlarının uygulanmadığını hepimiz biliyoruz. Adaletin olmadığını biliyoruz. Osman Kavala AİHM kararına rağmen 1541 gündür hapiste. Ama onun hapiste olması sadece onun kişisel bir sorunu değildir, bu Türkiye'nin en temel adalet sorunudur" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından ön çıkanlar şöyle:
"Genç bir avukata yetki veriliyor, yolsuzluk yapanları, sosyal medyadan çıkarmak istiyorlar. Davaları kabul edin dendi. Gerekirse o avukatın adını açıklayacağım. Kul hakkı yiyenin hesabını soracağız."Kıskanıyor İBB Başkanı’nı, niye kıskanıyorsun, senin yıllardır çözemediğini belediye başkanımız çözecek. "Milletvekili arkadaşlarımız da çalışıyor. Büyük bir uyum ve kararlılık içinde büyük bir azimle çalışıyorlar. Kara kışa bakmadan halkın nabzını tutma, onları bir şekliyle parlamento kürsüsünde dile getirmek için çaba harcıyorlar. Bu nedenle bütün milletvekili arkadaşlarımıza yürekten teşekkür ederim. Milletvekillerimiz Düzce'ye gittiler, herkesle bir şekliyle ilişki kurdular. Sadece onların sorunlarına ürettiğimiz çözümleri onlara anlatmak için. Bir taksici şöyle diyor; 'Deprem ne ki, depremden daha kötü bir durumla karşı karşıyayız. Burası işlet bir durak, ona rağmen kazandığımı benzine veriyorum. Trafik cezası falan gelirse cepten yiyoruz. Eskiden ayda iki kilo evime et alabiliyorum, şimdi yarım kilo götürebiliyorum' diyor. Benim bilmediğim ama arkadaşların raporlarından öğrendiğim Düzce hava kirliliği açısında Türkiye'de bir numara. Dünyadaki en kirli havaya sahip 15 merkezden biriymiş."Gübre fiyatlarından seralardan, seranın naylonundan, elektrik fiyatlarından söz etmeyeceğim. Anayasa'ya göre herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir devlet bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alı ve teşkilatı kurar. Teşkilat kurulmuş. Çiftçi de bağkur primi ödemek zorunda. Son bir yılda bağkur primlerine yüzde 45 zam yapıldı ortalama. Bağkur primleri bir yılda ödeyeceğim pirim, 1151 lira 96 kuruş iken 2002^dei bu rakam 1688 , 83 kuruşa çıkmış vaziyette. Bunun yıllık tutarı 20 bin 25 lira 96 kuruş. Çiftçi yıllık 20 bin lira ödemek zorunda sosyal güvenliğini sağlamak için. Daha acı olan ise son 1 ayda 30 bin 526 çiftçi sistemden çıktı, prim yatırmıyor. Son 1 yılda 67 bin 498 çiftçi bağkur primini yatırmadı. 2002'de 900 bin 691 kişi sisteme para öderken, 2021'in ekim ayında 500 bin 66 kişiye düşmüş durumda. Tam bir felaket. Buna dikkat çekmek isterim."Kaynak: T24
Osman Kavala'nın tutukluluğunun devam kararına da değinen CHP lideri, "Bir kişinin haksız yere uzun süre hapiste tutulması en büyük adaletsizliktir. Kaldı ki adaleti dağıtmak için kurumlar oluşturmuşuz, mahkemelerimiz var yetmemiş uluslararası hukuku Anayasamıza koymuşuz. Ama maalesef AYM kararlarının uygulanmadığını hepimiz biliyoruz. Adaletin olmadığını biliyoruz. Osman Kavala AİHM kararına rağmen 1541 gündür hapiste. Ama onun hapiste olması sadece onun kişisel bir sorunu değildir, bu Türkiye'nin en temel adalet sorunudur" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından ön çıkanlar şöyle:
"Genç bir avukata yetki veriliyor, yolsuzluk yapanları, sosyal medyadan çıkarmak istiyorlar. Davaları kabul edin dendi. Gerekirse o avukatın adını açıklayacağım. Kul hakkı yiyenin hesabını soracağız."Kıskanıyor İBB Başkanı’nı, niye kıskanıyorsun, senin yıllardır çözemediğini belediye başkanımız çözecek. "Milletvekili arkadaşlarımız da çalışıyor. Büyük bir uyum ve kararlılık içinde büyük bir azimle çalışıyorlar. Kara kışa bakmadan halkın nabzını tutma, onları bir şekliyle parlamento kürsüsünde dile getirmek için çaba harcıyorlar. Bu nedenle bütün milletvekili arkadaşlarımıza yürekten teşekkür ederim. Milletvekillerimiz Düzce'ye gittiler, herkesle bir şekliyle ilişki kurdular. Sadece onların sorunlarına ürettiğimiz çözümleri onlara anlatmak için. Bir taksici şöyle diyor; 'Deprem ne ki, depremden daha kötü bir durumla karşı karşıyayız. Burası işlet bir durak, ona rağmen kazandığımı benzine veriyorum. Trafik cezası falan gelirse cepten yiyoruz. Eskiden ayda iki kilo evime et alabiliyorum, şimdi yarım kilo götürebiliyorum' diyor. Benim bilmediğim ama arkadaşların raporlarından öğrendiğim Düzce hava kirliliği açısında Türkiye'de bir numara. Dünyadaki en kirli havaya sahip 15 merkezden biriymiş."Gübre fiyatlarından seralardan, seranın naylonundan, elektrik fiyatlarından söz etmeyeceğim. Anayasa'ya göre herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir devlet bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alı ve teşkilatı kurar. Teşkilat kurulmuş. Çiftçi de bağkur primi ödemek zorunda. Son bir yılda bağkur primlerine yüzde 45 zam yapıldı ortalama. Bağkur primleri bir yılda ödeyeceğim pirim, 1151 lira 96 kuruş iken 2002^dei bu rakam 1688 , 83 kuruşa çıkmış vaziyette. Bunun yıllık tutarı 20 bin 25 lira 96 kuruş. Çiftçi yıllık 20 bin lira ödemek zorunda sosyal güvenliğini sağlamak için. Daha acı olan ise son 1 ayda 30 bin 526 çiftçi sistemden çıktı, prim yatırmıyor. Son 1 yılda 67 bin 498 çiftçi bağkur primini yatırmadı. 2002'de 900 bin 691 kişi sisteme para öderken, 2021'in ekim ayında 500 bin 66 kişiye düşmüş durumda. Tam bir felaket. Buna dikkat çekmek isterim."Kaynak: T24