İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Brand
Week İstanbul” etkinliğinde açılış konuşmasını yaptı. İmamoğlu, Zorlu
Performans Sanatları Merkezi'nde yaklaşık 2 bin 500 katılımcıya yaptığı
konuşmasında, Brand Week İstanbul'a üçüncü kez katıldığını belirtti.
Yaklaşık bir saat süren bir konuşma yapan İmamoğlu, “Geçen yıl
Beylikdüzü Belediyesi olarak kazandığımız İnsani Gelişme Endeksi
Ödülü'nü almak için yine aranızdaydım. Şimdi ise 16 milyon insanı temsil ederek buradayım. Çok mutluyum” dedi. Türkiye ve İstanbul'un ekonomik
anlamda sıkıntıları olduğunu dile getiren İmamoğlu, insanların işsiz,
gençlerin umutsuz olduğunu belirtti. Pek çok yetenekli insanın bu
nedenlerle yurt dışına gittiğini hatırlatan İmamoğlu, “Bu
olumsuzlukların en büyük nedeni demokrasiden uzaklaşılmasıdır. Bu
sorunların çözümünün tek çaresi de yine demokrasidir. Çare cesur
demokrasidedir. Dünyada her ülkenin demokrasi ve özgürlüklerden
uzaklaştığı geçici dönemler olmuştur. Biz de Türkiye olarak bu sıkıntılı dönemi kısa sürede atlatacağız” dedi.“İSTANBUL İRADESİ TÜM DÜNYA İÇİN İLHAM VERİCİ OLDU”Her yaştan İstanbullunun bu yıl iki kez dünyaya ilham kaynağı olan cesaret
örneği gösterdiğini vurgulayan İmamoğlu, “Üstelik de son 50 yılın en
yüksek oy oranıyla ve yerel seçimlerde tüm Türkiye tarihinin en yüksek
oy adedi ile demokrasinin yanında yer aldınız. Demokrasi ve özgürlükten
yana son derece net bir irade ortaya koydunuz. Bu irade, sadece İstanbul ve Türkiye için değil, tüm dünya için değerli ve ilham verici oldu”
diye konuştu. “İstanbul sokaklarında sizler gibi cesarete sahip şahane
çocuklar var” diyen İmamoğlu, videolarla desteklediği konuşmasını,
“Onları her gün görüyorum. Pek çok sorunda, erişkinlerden daha cesur ve
kararlılar. Bu büyük millete inancım tam. Bu milletin cesareti sayesinde ‘Her şey çok güzel olacak' ruhuyla hep birlikte yolumuza devam
ediyoruz” sözleriyle sürdürdü.“CESUR DEMOKRASİYE İHTİYAÇ VAR”Ülkenin ve
İstanbul'un “cesur demokrasi”ye ihtiyacı olduğunu kaydeden İmamoğlu,
“Demokrasinin ve hukukun işlemediği zamanlarda, İinadına cesaret'e
ihtiyaç vardır. Böylesi dönemlerde cesur bir demokrasiyi tüm kurum ve
kurallarıyla hayata geçirmek geleceği değiştirir. Biz, bu nedenle
‘İstanbul’a Yeni Bir Başlangıç' vaat ettik” hatırlatmasını yaptı.
İmamoğu, İstanbul’a “Yeni Bir Başlangıç”ın yeni nesil demokrasi, yeni
nesil siyaset ve yeni nesil belediyecilik anlayışı ile hakim olacağını
belirtti. İmamoğlu, daha sonra bu kavramların açılımlarını anlattı:“BUNLAR SADECE BAŞLANGIÇ”“Önce yeni nesil yerel demokrasiyi açalım. Demokrasi için sandık şarttır ama
yeterli değildir. İş başı yapar yapmaz İstanbul’da yeni nesil yerel
demokrasi anlayışının hakim olması için çalışmalara başladık. Bütün
meclis toplantılarını İstanbul tarihinde ilk kez online yayınlamaya
başladık. Sonuçta ne oldu biliyorsunuz. Dünya tarihinde ilk kez, bir
belediye meclisinin canlı yayınını 4 milyona yakın kişi izliyor. Bu
kadar ilgi ulusal parlamentoların yayınlarında bile yok. Örneğin bir
bürokratik süreç olan ‘5 yıllık Stratejik Plan Hazırlıkları'nı Ekim
başından itibaren 16 milyon İstanbullunun katılımına açtık. Henüz bir ay olmadan 200 bin İstanbullu, anketlerimize veya çalıştaylarımıza
katılarak görüş bildirdi. 20 bin kişi, şehrin çeşitli noktalarında
kurduğumuz stantlarda post-itler ve anketlerle görüş bildirdi. Bunlar
sadece bir başlangıç.”“ŞEHİR, TEK BİR RENGİN TONLARINDAN OLUŞMAYACAK”“Yeni nesil siyaset anlayışı derken, öncelikle ve özellikle hukukun üstünlüğü anlayışını kast ediyorum. Kanunları, kendi amaçları uğruna eğip büken,
kendisi için iyi olanı, herkese dayatan bir yönetici olmamayı, kamu
karşısında vatandaşın güçsüz ve korumasız kalmasından yararlanmamayı,
korkudan değil, sevgiden yana olmayı, kucaklayarak ve birleştirerek
hizmet etmeyi anlatmak istiyorum. Bu şehrin Sirkeci Garı'nı ya da işte
Haydarpaşa Garı'nı, eski bir İBB çalışanına değil de 16 milyona
vermekten bahsediyorum aslında. Söylediğim şey, tam da bu. Bu, toplumsal moral için gerekli. Bu şehri biz yönetiyoruz. Birkaç kişinin değil.
Yakınlarını korumak değil. Hukukun üstünlüğünden bahsediyorum. Ne kadar
icatlar çıkarmaya çalışılırsa, çalışılırsın. İstanbul kararını verdi:
Boğaziçi İstanbul'undur. ‘Şu bakanlığa bağlı, şu kurula bağlı yok'.
İstanbul karar verir. Bu şehri yönetenler, bundan böyle bu şehrin her
bir ferdini ayrı bir renk, ayrı bir zenginlik olarak kabul edecekler. Bu şehir, sadece tek bir rengin tonlarından oluşmayacak. İstanbul binlerce rengin, barış ve huzur içinde yaşadığı bir şehir olacak. Bu şehirde
kimse kendisini azınlık hissetmeyecek. Hep birlikte çoğunluğun yönetme,
azınlığın var olma hakkına saygı duyan bir siyaset ve yönetim anlayışı
inşa edeceğiz.”“DEMOKRASİ İNŞA ETMEDEN REFAH VE MUTLULUK OLMAZ”“İstanbul’da yeni nesil belediyecilik anlayışı hakim olacak. Bu aziz şehirde kente
özen gösteren, insana saygı duyan bir belediyecilik anlayışı artık
iktidarda. İstanbul artık kendi kararlarını kendi vermek istiyor. Bu
şehirde ‘Ben yaptım oldu' anlayışı kesinlikle son bulacak. Ne kadar yeni icatlar çıkarılmaya çalışılırsa çalışılsın, İstanbul kararını verdi. Bu şehrin nimetlerini ganimet sananlardan asla olmayacağız! Dikkat
ederseniz sizlere fiziki projelerden, binalardan, yapılardan
bahsetmiyorum. Sizlere çok iyi bildiğiniz bir şeyden, zihniyet
değişiminden söz ediyorum. Mühendislik projeleri kolaydır. Bina inşa
etmek kolaydır. Yollar, alt yapılar, köprüler, hava alanları inşa etmek
kolaydır. Ama demokrasi inşa etmek o kadar kolay değildir. Dünya
tarihinde, demokrasi ve özgürlük inşa etmeden refaha ve mutluluğa
erişmiş tek bir ülke bile yoktur. Hiçbir millet demokrasi ve
özgürlükleri inşa etmeden orta gelir tuzağını aşamaz. O yüzden bizim
millet olarak cesur bir demokrasiye ve yerel bir demokratik modele
ihtiyacımız var. O yüzden çılgın gayrı insani projelere değil,
insanlarımızın özgürlüğüne, mutluluğuna, refahına ve huzuruna
odaklanıyorum.”EYÜPSULTAN'DAKİ “TEMEL ATMAMA” TÖRENİNE DAVET“Size çok duymadığınız bir duyuru yapayım” diyen İmamoğlu, “Yarın bir
törenimize davet etmek istiyorum. ‘Temel atmama törenine' davet ediyorum sizi. Şaka değil! Yarın ‘temel atmama törenim' olacak gerçekten. Göreve geldiğimizde, bizim önümüze getirilmiş, dayatılmış, ihaleye çıkılmış,
teklifler alınmış… Silahtarağa'da Eyüpsultan sınırları içinde, Haliç'in o güzel doğasını bütünleyen, 130 bin metrekarelik alanı kapsayan, 70 bin
metrekareye yakın kısmı orman olan bir arazide, bir arıtma tesisi…
Maliyeti, 1 milyon 100 bin liranın üzerinde. Arazi değeriyle beraber,
1,5 milyarı aşan bir proje. Ekonomik sıkıntı vesaire bir kenara;
‘Durdurduk'. Çok projeyi böyle durdurduk aslında. Çok projeye araştırma
yapıyoruz. Buna da yaptık. Böyle bir arıtma tesisine gerek yok. Ne yazık ki yok! 1,5 milyar! Ben, bu şehrin insanına bunu anlatmak zorundayım.
Bu bir ders olmalı. Temele, idamdayken, ‘Son dileğin ne' diye sormuşlar; ‘Ha bu bana ders olsun' demiş. Şehrimizi bu duruma getiremeyiz” dedi.“CUMHURİYETE DEĞER VERMEK, GEÇMİŞİNE SAHİP ÇIKMAKTIR”29 Ekim'deki Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına da değinen İmamoğlu, “29
Ekim'i doya doya, hissederek yaşamak, bu ülkenin en büyük milli
bayramını coşa coşa yaşamak asla bir imrenti ya da bir özenti değildir.
Onun altını çizeyim. Bayramı yaşamak milletine, güzel Cumhuriyet'ine
değer vermek, varlığının teminatı olan o kuruluş değerlerine sahip
çıkmasıdır, Atası'na sahip çıkmasıdır, geçmişine sahip çıkmasıdır” diye
konuştu. İmamoğlu, İstanbul için vizyonunu; “İstanbul adil bir kent
olacak, yaratıcı bir kent olacak, yeşil bir kent olacak” sözleriyle
özetledi. İBB'nin israfa son veren bir anlayışla yönetilmeye
başlandığını vurgulayan İmamoğlu, 31 Mart ve 23 Haziran süreçlerinden
sonra yaptıkları önemli icraatları sıraladı. İmamoğlu, yaptıkları
hizmetlerin video görüntülerini seyircilerle paylaştı. “İBB'de liyakat
esasına dayalı son derece profesyonel bir A takımı kurduk” diyen
İmamoğlu, “Hiçbirisi benim oğlum, kızım, damadım, yakınım değil. Sizler
gibi uzun yıllar önemli kurumlarda başarılara imza atmış olan bu ekip,
İstanbul'da sürdürülebilir kalkınma için de hazırlıklar yapıyor. Bu
kadroyla; yabancı yatırımları kolaylaştırmak için İstanbul Yatırım ve
Tanıtım Ajansını kuruyoruz. Benzer şekilde, güvenilir veri sağlamak için ‘İstanbul İstatistik Ofisini' hayata geçiriyoruz. Şehrimizin bir
yazılım merkezi olması ve bu alanda gelecekte 50 bin kişilik bir
istihdamın yaratılması için çalışıyoruz. Bu amaçla, ‘Küresel İstanbul
Akademisi ve İstanbul Kent Enstitüleri' gibi kurumlar kuruyoruz.
Şehrimizi ileri teknolojinin ve yaratıcı endüstrilerin merkezi haline
getireceğiz” şeklinde konuştu. İmamoğlu, yakın dönemde yapacakları
icraatları şöyle sıraladı:“ULAŞIM YATIRIMLARI İÇİN YOLA ÇIKTIK”“Kentin merkezindeki en büyük ‘monoblok' yapı olan otogarı bir inovasyon
merkezine ve ‘start-up hub'ına çevireceğiz. Bu alanları yeni teknoloji
şirketlerine, yazılım, tasarım ve eğitim şirketlerine hazırlıyoruz.
Çevre yatırımları, temiz enerji, kentsel atıkların dönüşümü ile ilgili
yatırımlarda İstanbul öncü kentlerden biri olacak. Küresel ısınma
sorununu dikkate alan girişimcileri ve şirketleri destekliyoruz.
Şehrimizin yakın civarında entegre tarımsal üretim yatırımlarını
planlıyoruz. Başta metro olmak üzere, ulaşım yatırımları için yola
çıktık. İstanbul'da metroyu 2024 yılına kadar 630 kilometreye çıkarmak
istiyoruz. Yap-İşlet-Devret dahil çeşitli modelleri tartışıyoruz.
Kemerburgaz Kent Ormanı'ndaki 5,5 milyon metrekare yeşil alan bizden
uzak tutuldu. Biz, kent ormanı olarak hayatımıza kattık 1,6 milyon
metrekarelik kısmını. Kalanını da seneye katacağız. 6 senedir Orman
Bakanlığı tahsis etmiş, yapılmıyor. ‘İmara değil, insanlara açacağız'
deyince hemen ‘Biz yaptık, biz yaptık!' Tamam, tamam; biz yaptık, tamam! Bir şey değil; kızmayın! Ama niye açmadınız? Başka bir hesap mı vardı?
Niye açmadınız? 2 ayda toparladık, açtık. Gidin bakın; cıvıl cıvıl.
Büyükdere Caddesi üzerinde, hemen Maslak'ı geçince, yolun sağ tarafında, binaların arasında 1 milyon 100 bin metrekare park var. 19 Mayıs'ta
size orayı açacağım; şaşacaksınız; ‘Ya bu vardı da biz bunu niye
kullanmadık' diyeceksiniz. Kurbağalıdere'deki sorunu da yaza çözüyoruz.
Ayamama Deresi'nin çevresiyle ilgili sorunları çözüyoruz.”HAYALİNDEKİ İSTANBUL'U ANLATTIİstanbul'u şeffaflığa, halka hesap verme prensibine, vicdana ve adalete dayalı bir yönetim anlayışıyla ayağa kaldıracaklarını vurgulayan İmamoğlu,
sözlerini şöyle noktaladı:“Bizden sizlerin sesine her zaman kulak veren, kadına, çocuğa ve dezavantajlı gruplara pozitif ayrımcılık yapan bir anlayış göreceksiniz. Hep birlikte yürünebilen, koşulabilen, nefes
alınabilen, bisikletle gezilebilen, spor yapılabilen, modern, çevre
dostu, engelli dostu bir İstanbul yaratacağız. 16 milyonluk bu kent, 450 milyar dolarlık bu ekonomi, pek çok alanda global başarılar inşa
edebilir. Spordan sanata, teknolojiden inovasyona, markalardan turizme
kadar birlikte global şampiyonlar, lider kurumlar yaratabiliriz. İşte
benim hayalimdeki İstanbul, enerjisi yüksek, gençliği olan bir şehir.
Barış ve demokrasiyle kenetlenmiş, bir arada yaşama sevinci ve huzuruna
kavuşmuş bir İstanbul. Bunu hep birlikte başaracağız. Çünkü başarmak
zorundayız. Bu yolda tüm katkı ve önerilerinize kapımız her zaman açık
olacak.”İmamoğlu, konuşmasının ardından başka bir salonda basın mensuplarının karşısına çıktı ve kendisine sorulan soruları yanıtladı.
GÜNDEM
06 Kasım 2019 - 13:45
İmamoğlu'ndan Erdoğan'a 'özenti' cevabı
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisine yönelik 'özenti' eleştirisine “İstanbul’un Geleceğini Tasarlamak” başlıklı Brand Week organizasyonunda yanıt verdi. Organizasyonun açılış konuşmasını yapan İmamoğlu, "Bu şehrin festivalleri olsun, keyifli anları olsun istiyoruz. 29 Ekim'i doya doya yaşamak, bu ülkenin en büyük milli bayramını coşa coşa yaşamak asla bir özenti değildir. Bayramı yaşamak atasına, geçmişine sahip çıkmasıdır' dedi.
GÜNDEM
06 Kasım 2019 - 13:45