Deli balın üretildiği bu nadir yerlerden biri Türkiye'nin Karadeniz bölgesidir, diğeri ise Nepal'in Hindikuş Himalaya dağlarıdır. Ayıları bile alt edebilecek güce sahip olan bu bal, sağlık açısından pek çok yarar sağlar, ancak aşırı tüketimi tehlikeli olabilir.Hasan Kutluata, çam ağaçlarının dumanıyla arıların daha sakin olmasını sağlayarak bu balı üretmeye devam eden bir arıcıdır. Karadeniz'deki bu özel balın üretimi, diğerlerinden farklıdır çünkü burada üretilen balın içeriği, grayanotoksin adı verilen doğal bir toksin içerir.
Kutluata, "Ayılardan korksak da bu işe devam etmek zorundayız," diyerek her gün karşılaştıkları bu hayvanlarla mücadeleye devam ettiklerini belirtmektedir.
FAZLA TÜKETİLDİĞİNDE CİDDİ SAĞLIK SORUNLARINA YOL AÇABİLİR
ABD' li yayın kuruluşu CNN'in internet sitesinde yer alan bilgilere göre, Arıların yediği çiçeklere ve mevsime bağlı olarak balın içinde bu toksinin miktarı değişir. Fazla yenildiğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.Deli balın tarihçesi, milattan önce 4. yüzyıla kadar uzanır. Yunan askeri lideri Xenophon, Trabzon civarında bu balı aşırı şekilde tadan askerlerin, bir süre sonra sarhoş gibi davranmaya ve bazı durumlarda da deli gibi hareket etmeye başladıklarını yazmıştır. Benzer şekilde, bal üreticisi Hasan Kutluata da, ayıların kovalarını yağmalamaya çalıştıkları anlarda kendisinin yaşadığı tehlikeli deneyimleri anlatır. Bir ayının saldırısı sonucu vücudunda hala izler bulunmaktadır.Kutluata, "Ayılardan korksak da bu işe devam etmek zorundayız," diyerek her gün karşılaştıkları bu hayvanlarla mücadeleye devam ettiklerini belirtmektedir.