İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ”Buraya oturduğumda zihnimde bir fotoğraf canlandı. Bir insan var ve iki taraftan çekiliyor. Birisi bir tarafa diğer başka tarafa çekmek istiyor. Bir taraf ileriye ve değişime götürmek diğeri eskiye çekmek istiyor. Hep ilerlemek isteyenler kazanmışlardır. Hiç geriye götürmek isteyenler kazanmamıştır. Sadece zaman kaybetmişlerdir. Tarih bunu göstermiştir her zaman. Öğrenci kardeşlerime söylemek istiyorum. Hep idealistler kazanmıştır. İdealistler dünyanın karakterini ortaya koyarlar ve insanlığın kaderini geleceğe taşırlar. İdealistler dünyanın yol haritasını belirlerler ve en nihayetinde hep onların kuralları işler. O yüzden burada Galata’da Beyoğlu’nda bir idealle böyle bir üniversite meydana getirmek o kadar doğru o kadar güzel ki. Bu gayretin yolculuğu takdir edilir ve ayakta alkışlanır" ifadelerini kullandı.
“Bu yıl Batı’nın liderlikte yok yılıdır”
Batı’ya yönelik eleştirilerini dile getiren Soylu,” İlk dersin konusunun liderlik ve girişimcilik olduğunu öğrenince aklıma şu geldi. Bazı tarım ürünleriyle ilgili var yılı ve yok yılı vardır. Doğada böyle bir döngünün olduğu söylenir. Teşbihte hata olmaz ve bu yılda Batı’nın liderlikte yok yılı gibidir. Batı’nın vizyonsuzluğu ve yönsüzlüğü lidersizlikten kaynaklanmaktadır. Medeniyette, sanatta ve ekonomide çok ileride olmasına rağmen kendi medeniyet değerleriyle çelişen , ırkçılık ve marjinallikle savaşan, doğru dürüst bir terörle mücadele fotoğrafı ortaya koyamayan bir Batıyla karşı karşıyayız. Bunun nedeni güçlü bir lideri olmamasıdır. En kötüsü de bunların her biri dünyayı kendi istedikleri yere sürüklemek istiyorlar. Ve açılmamış ajandalara sahipler” şeklinde konuştu.
Türkiye'de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ortaya koyduğu değişimin bir liderlik örneği olduğunu söyleyen Soylu, "Otoyollar şehir hastaneleri, hızlı trenleri kast ederek söylüyor değilim. İşin o tarafı çok güçlü ve başarılı bir yöneticilik ürünü. Asıl mesele 10 yılda bir darbe bekleyen bir ülkede yeni bir sistem kurabilmek, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi gibi bir sistem kurabilmek. Doğu ve Güneydoğunu bugün terörden arındırılmış bir cazibe merkezi haline getirebilmek. 60-70 yıl önce uçak üretmiş, prototip bir otomobil üretmiş insanları neredeyse linç etmiş bir vesayeti tasfiye edip bugün insansız hava aracı teknolojisinde küresel liderliğe oynamak. Yazılım ihraç eden ülke haline gelmek. Basit gazete manşetleri ve IMF memurları ile terbiye edilen bir ülkeyi her türlü baskıya dayanan ülke haline getirebilmek" diye konuştu.
Bakan Soylu, ‘siyasi cinayetler’ tartışmasına da değinerek, "Dün bir siyasi cinayetler tartışması vardı. Buradan Türkiye’ye söylüyorum. Sosyal medyada ‘siyasi cinayetler’ tartışmasını manipüle edenlerin yüzde 69’u bot hesaplardır. Dünyada bunu birkaç yabancı yapar bir de biz yaparız” dedi.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin faydalarını sıralayan Soylu "Cumhurbaşkanlığı hükümet modeli yeni dünya düzenine uygun verimli ve etkin bir modeldir. Karar alma süreçlerini hızlandırmaktadır. Ülkenin her noktasındaki sorunlara hızlı müdahale etme imkanı sunmaktadır. Bizim icadımız mıdır hayır. Dünyada başarı ile uygulanan bir yapıdır. Peki parlamenter sistem bir mucize midir. Değildir. Öyle olsaydı kullandığımız 95 yıl boyunca bize darbeler üretmezdi. Evet kullandık. Ülkemizi bir noktaya getirdik. Ama anlaşıldı ki bizi bundan ötesine götürecek takatı yoktu ve yeni bir modele geçiş yaptık. Bunu dünyanın sunu gibi sunmak, dövizdeki dalgalanmalara bakıp sistem tartışmaları açmak, koalisyondaki parti sayısına bakıp her genel başkana bir makam vermek için başbakan vaatleri vermek, kimse kusura bakmasın ama z kuşağı konuşup a kuşağı iş yapmaktır" açıklamalarında bulundu
“Bu yıl Batı’nın liderlikte yok yılıdır”
Batı’ya yönelik eleştirilerini dile getiren Soylu,” İlk dersin konusunun liderlik ve girişimcilik olduğunu öğrenince aklıma şu geldi. Bazı tarım ürünleriyle ilgili var yılı ve yok yılı vardır. Doğada böyle bir döngünün olduğu söylenir. Teşbihte hata olmaz ve bu yılda Batı’nın liderlikte yok yılı gibidir. Batı’nın vizyonsuzluğu ve yönsüzlüğü lidersizlikten kaynaklanmaktadır. Medeniyette, sanatta ve ekonomide çok ileride olmasına rağmen kendi medeniyet değerleriyle çelişen , ırkçılık ve marjinallikle savaşan, doğru dürüst bir terörle mücadele fotoğrafı ortaya koyamayan bir Batıyla karşı karşıyayız. Bunun nedeni güçlü bir lideri olmamasıdır. En kötüsü de bunların her biri dünyayı kendi istedikleri yere sürüklemek istiyorlar. Ve açılmamış ajandalara sahipler” şeklinde konuştu.
Türkiye'de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ortaya koyduğu değişimin bir liderlik örneği olduğunu söyleyen Soylu, "Otoyollar şehir hastaneleri, hızlı trenleri kast ederek söylüyor değilim. İşin o tarafı çok güçlü ve başarılı bir yöneticilik ürünü. Asıl mesele 10 yılda bir darbe bekleyen bir ülkede yeni bir sistem kurabilmek, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi gibi bir sistem kurabilmek. Doğu ve Güneydoğunu bugün terörden arındırılmış bir cazibe merkezi haline getirebilmek. 60-70 yıl önce uçak üretmiş, prototip bir otomobil üretmiş insanları neredeyse linç etmiş bir vesayeti tasfiye edip bugün insansız hava aracı teknolojisinde küresel liderliğe oynamak. Yazılım ihraç eden ülke haline gelmek. Basit gazete manşetleri ve IMF memurları ile terbiye edilen bir ülkeyi her türlü baskıya dayanan ülke haline getirebilmek" diye konuştu.
Bakan Soylu, ‘siyasi cinayetler’ tartışmasına da değinerek, "Dün bir siyasi cinayetler tartışması vardı. Buradan Türkiye’ye söylüyorum. Sosyal medyada ‘siyasi cinayetler’ tartışmasını manipüle edenlerin yüzde 69’u bot hesaplardır. Dünyada bunu birkaç yabancı yapar bir de biz yaparız” dedi.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin faydalarını sıralayan Soylu "Cumhurbaşkanlığı hükümet modeli yeni dünya düzenine uygun verimli ve etkin bir modeldir. Karar alma süreçlerini hızlandırmaktadır. Ülkenin her noktasındaki sorunlara hızlı müdahale etme imkanı sunmaktadır. Bizim icadımız mıdır hayır. Dünyada başarı ile uygulanan bir yapıdır. Peki parlamenter sistem bir mucize midir. Değildir. Öyle olsaydı kullandığımız 95 yıl boyunca bize darbeler üretmezdi. Evet kullandık. Ülkemizi bir noktaya getirdik. Ama anlaşıldı ki bizi bundan ötesine götürecek takatı yoktu ve yeni bir modele geçiş yaptık. Bunu dünyanın sunu gibi sunmak, dövizdeki dalgalanmalara bakıp sistem tartışmaları açmak, koalisyondaki parti sayısına bakıp her genel başkana bir makam vermek için başbakan vaatleri vermek, kimse kusura bakmasın ama z kuşağı konuşup a kuşağı iş yapmaktır" açıklamalarında bulundu