ZAFERLER AYIDIR AĞUSTOS...6 Ağustos 1926,
Kurban Bayramının üçüncü günü,
Ankara Vilayet Konağında Bakanlar Kurulu toplantısı.
Mahmut Esat Bozkurt söz aldı ve :
“Savaşmaktan başka çaremiz kalmadı” dedi. Vehbi Bey :
“Peki ama taaruz edebilecek durumda mıyız? Meclisteki bazı asker arkadaşlar taaruzu düşünmenin bile bir felaket olduğunu söylüyorlar” Ata bey sol yanındaki Mustafa Kemal Paşa'ya dönerek :
“Siz ne düşünüyorsunuz Paşam” dedi. Mustafa Kemal Paşa bu soruyu bekliyordu ve cevabı hazırdı :
“Bende bu hususta konuşmak için gelmiştim,eğer hükümet kabul ederse biz ordu olarak taaruza hazırız” dedi. Odaya şaşkınlık, heyecan, çoşkulu bir sevinç ve kaygıyla karışık bir sessizlik çöktü. Mustafa Kemal sessizliği bozdu :
“Fevzi ve Kazım Paşalar, gizli kalması şartıyla nihai durumu bize anlatsınlar ve tartışalım. Yalnız sizden bir ricam olacak, lütfen tarih sormayınız” Rauf Bey :
“Sormayız Paşam”
Fevzi Paşa söz alarak bilgi vermeye başladı.
...
Bakanlar Kurulu taaruzu kararını onayladı. Her şey gizli tutulacak ve taaruz başlayınca Meclise bilgi verilecekti. Durum bir telgraf ile Akşehir'de bulunan İsmet paşa'ya da bildirildi.
....
Acil olarak 2 milyon para lazımdı taaruz için. Milli Savunma bakanı sürekli Maliye bakanından talep ediyor, Maliye bakanı da “hazinede bir kuruş yok” diyordu.
Mustafa Kemal Paşa “benim banka hesabımda Hindistan Müslümanlarının (Pakistan/Bangladeş) gönderdiği 600 bin lira var şimdi talimat verip Maliye'nin hesabına aktarılmasını sağlayacağım ama bu miktar yetmiyor. Bir buçuk milyon lira daha lazım. Onu da sen bulacaksın Hasan Fehmi Bey (Maliye Bakanı) dedi. Hasan Fehmi Bey'in başından kaynar sular döküldü “Ama nasıl paşam? Hiçbir yerde para yok” dedi. Mustafa Kemal Paşa sert bir ses tonuyla “ Bunu ben bilmem, siz bu göreve seçilirken bu zor günler için seçildiniz” diyerek noktayı koydu.
Hasan Fehmi Bey sabaha kadar düşünmekten uyuyamadı. Ertesi sabah ilk işi Ankara Osmanlı Bankası Müdürü Mösyö Bojeti'yi makamına çağırmak oldu. Mösyö Bojeti'ye dönerek “Hükümete 1,5 milyon lira kredi vereceksin mösyö” dedi. Bojeti panikleyerek buna imkan yok, mümkün değil “dedi sıkıntıdan terleyerek.
Hasan Fehmi Bey kararlı bir şekilde :
“Boşuna çırpınma. Milli hükümetimizin sınırları içerisinde 16 şubeniz var. İstediğim bu parayı vermezseniz bu 16 şubeye de el koyar, kasalarındaki tüm paraları alırım. Yerine de hazinenin makbuzunu bırakırım. Düşünmek için 1 saatin var Bojeti.”
Bojeti durumun ciddiyetini hemen kavradı. İş uzarsa miktar artabilirdi. Ürkek bir sesle :
“Mühlete gerek yok, bir buçuk milyondu değil mi? Yarın Maliyenin hesabına aktarmış olurum” diyebildi.
“Şimdi bir çayı hakettin mösyö” dedi tebessüm ile Hasan Fehmi....
Böyle sıkıntılar içinden geçilerek açıldı 9 Eylülde İzmir'e çıkan bütün yollar.
30 Ağustos Zafer Bayramınız kutlu olsun.
Aziz şehitlerimizin hatırası onünde saygıyla eğiliyoruz.
Önümüzdeki sayıda 9 Eylül'de Mustafa Kemal Paşa ile birlikte Belkahve'den İzmir'e birlikte bakacağız.HOŞÇAKALIN
Kurban Bayramının üçüncü günü,
Ankara Vilayet Konağında Bakanlar Kurulu toplantısı.
Mahmut Esat Bozkurt söz aldı ve :
“Savaşmaktan başka çaremiz kalmadı” dedi. Vehbi Bey :
“Peki ama taaruz edebilecek durumda mıyız? Meclisteki bazı asker arkadaşlar taaruzu düşünmenin bile bir felaket olduğunu söylüyorlar” Ata bey sol yanındaki Mustafa Kemal Paşa'ya dönerek :
“Siz ne düşünüyorsunuz Paşam” dedi. Mustafa Kemal Paşa bu soruyu bekliyordu ve cevabı hazırdı :
“Bende bu hususta konuşmak için gelmiştim,eğer hükümet kabul ederse biz ordu olarak taaruza hazırız” dedi. Odaya şaşkınlık, heyecan, çoşkulu bir sevinç ve kaygıyla karışık bir sessizlik çöktü. Mustafa Kemal sessizliği bozdu :
“Fevzi ve Kazım Paşalar, gizli kalması şartıyla nihai durumu bize anlatsınlar ve tartışalım. Yalnız sizden bir ricam olacak, lütfen tarih sormayınız” Rauf Bey :
“Sormayız Paşam”
Fevzi Paşa söz alarak bilgi vermeye başladı.
...
Bakanlar Kurulu taaruzu kararını onayladı. Her şey gizli tutulacak ve taaruz başlayınca Meclise bilgi verilecekti. Durum bir telgraf ile Akşehir'de bulunan İsmet paşa'ya da bildirildi.
....
Acil olarak 2 milyon para lazımdı taaruz için. Milli Savunma bakanı sürekli Maliye bakanından talep ediyor, Maliye bakanı da “hazinede bir kuruş yok” diyordu.
Mustafa Kemal Paşa “benim banka hesabımda Hindistan Müslümanlarının (Pakistan/Bangladeş) gönderdiği 600 bin lira var şimdi talimat verip Maliye'nin hesabına aktarılmasını sağlayacağım ama bu miktar yetmiyor. Bir buçuk milyon lira daha lazım. Onu da sen bulacaksın Hasan Fehmi Bey (Maliye Bakanı) dedi. Hasan Fehmi Bey'in başından kaynar sular döküldü “Ama nasıl paşam? Hiçbir yerde para yok” dedi. Mustafa Kemal Paşa sert bir ses tonuyla “ Bunu ben bilmem, siz bu göreve seçilirken bu zor günler için seçildiniz” diyerek noktayı koydu.
Hasan Fehmi Bey sabaha kadar düşünmekten uyuyamadı. Ertesi sabah ilk işi Ankara Osmanlı Bankası Müdürü Mösyö Bojeti'yi makamına çağırmak oldu. Mösyö Bojeti'ye dönerek “Hükümete 1,5 milyon lira kredi vereceksin mösyö” dedi. Bojeti panikleyerek buna imkan yok, mümkün değil “dedi sıkıntıdan terleyerek.
Hasan Fehmi Bey kararlı bir şekilde :
“Boşuna çırpınma. Milli hükümetimizin sınırları içerisinde 16 şubeniz var. İstediğim bu parayı vermezseniz bu 16 şubeye de el koyar, kasalarındaki tüm paraları alırım. Yerine de hazinenin makbuzunu bırakırım. Düşünmek için 1 saatin var Bojeti.”
Bojeti durumun ciddiyetini hemen kavradı. İş uzarsa miktar artabilirdi. Ürkek bir sesle :
“Mühlete gerek yok, bir buçuk milyondu değil mi? Yarın Maliyenin hesabına aktarmış olurum” diyebildi.
“Şimdi bir çayı hakettin mösyö” dedi tebessüm ile Hasan Fehmi....
Böyle sıkıntılar içinden geçilerek açıldı 9 Eylülde İzmir'e çıkan bütün yollar.
30 Ağustos Zafer Bayramınız kutlu olsun.
Aziz şehitlerimizin hatırası onünde saygıyla eğiliyoruz.
Önümüzdeki sayıda 9 Eylül'de Mustafa Kemal Paşa ile birlikte Belkahve'den İzmir'e birlikte bakacağız.HOŞÇAKALIN