Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığının düzenlediği konferansta katılımcılara hitap etti.Kıbrıs'ta kalıcı çözüm için çaba sarf ettiğini söyleyen Çavuşoğlu, "Hayal içinde
olanlara da hatırlatıyoruz, hatırlatmak zorundayız. Sıfır garanti, sıfır asker hayal bile olamaz, 'Böyle bir rüya görüyorsanız uyanın' diyoruz." ifadelerini kullandı.Neyin, nasıl müzakere edileceği
belirlenmeden bir müzakereye başlamanın zaman kaybı olduğunu söyleyen
Çavuşoğlu, Türkiye'nin Ege etrafında ve Doğu Akdeniz'deki çıkarlarını da savunmaya devam edeceğini vurguladı.Çavuşoğlu, Türkiye'nin
Ege'de 'oldu bittilere' izin vermediğinin altını çizerek, "Hem
Meclisimizin kararını hatırlatıyoruz hem de sahil güvenliğimizle ilgili
birimlerimiz dahil, Deniz Kuvvetlerimiz dahil bazı olumsuz adımlar
atıldığı zaman da gerekeni yapıyoruz. Yunanistan'a da bir uyarı yapıyoruz: 'Sizin bir şımarık çocuğunuz var'. Milli
Savunma Bakanlarına öyle söylüyorlar, 'Bizim bir şımarık çocuğumuz var'
diyorlar. 'Şımarık çocuğunuza sahip çıkın da bizim güvenlik güçlerimizin elinden bir kaza çıkmasın', bunu hatırlatıyoruz." diye konuştu.Türkiye'nin bu tutumunun son derece dostane bir uyarı olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, şunları kaydetti:"Durup dururken gerginliği arttırıcı söylemler içinde bulunmanızın veya bir
kayacığa ya da adacığa çıkmanızın bir faydası yok, size bir şey
getirmez. O yüzden hem Ege'de hem de Doğu Akdeniz'de özellikle
hidrokarbon rezervlerinin değerlendirilmesi konusunda çıkarlarımızı
korumak için gereğini yapıyoruz. Şimdi artık Kıbrıs'ın hemen batısında
ve Kıbrıs'ın doğusunda, kuzeyinden güneyine doğru KKTC'nin bizi davet
ettiği yerlerde ve münhasır ekonomik bölgemizde, Kıbrıs'ın batısını
söylüyorum, kazılarımıza da başlıyoruz. Eskiden sismik gemilerimizle,
Barbaros Hayrettin Paşa ile gidiyorduk ama şimdi artık platformumuz var. Birincisi geldi, başladı Alanya-1 bölgesinde. İkincisi de ocak ayında
geliyor. Karadeniz yerine oraya gönderiyoruz. Sondajımıza başlıyoruz ki, ağzımızdan bir söz çıkıyorsa bir kere bunu yerine getireceğiz.
İkincisi, Doğu Akdeniz'de, Kıbrıs'ta Kıbrıs Türk halkının ve Türkiye'nin haklarını sonuna kadar koruyacağımızı dost da düşman da bilsin. Ege
sorunları da bu kapsamdadır."
"KARAR VERME MEKANİZMALARININ DEĞİŞMESİ LAZIM"Öğrencilere Türk dış politikasının işleyişine dair bilgiler veren Çavuşoğlu,
Türkiye'nin tüm kurumlarıyla birlikte hareket ettiğini belirtti.Çavuşoğlu, "Sahada terörle mücadele ederken, sınırımızın ötesinde harekatları
yürütürken masada da kazanımlarımızı kaybetmemek için yine birlikte
çalışıyoruz. Türkiye artık sadece sahada değil, masada da güçlüdür."
ifadelerini kullandı.Dünyanın geçiş dönemi içinde olduğuna
dikkati çeken Çavuşoğlu, bir tarafta tek merkezli bir politika izlemeye
çalışan ABD gibi ülkelerin olduğu diğer taraftan da çok taraflılığı
savunan ülkelerin olduğunu dile getirdi.Çavuşoğlu, Türkiye'nin
etrafında ve dünya çapında çatışmalar, dondurulmuş ihtilaflar, yabancı
düşmanlığı, ırkçılık ve İslam düşmanlığı gibi sorunların olduğunu
söyleyerek, tıpkı Birinci ve İkinci Dünya Savaşı dönemindeki gibi
'kendinden olmayana karşı hoşgörüsüzlüğün' arttığına işaret etti.Bunun saldırgan bir tavır haline dönüşmeye başladığını kaydeden Çavuşoğlu,
"Sadece parlamentolarda siyasi partilerin sandalye sayısının artmasına
yansısa iyi ama sahada göçmen düşmanlığı, camilere saldırı, ırkçı
motifli cinayetler dahil hepimizi tedirgin eden bir gelişme görüyoruz."
dedi.Çavuşoğlu, dünyada büyük gelişmelerin yanı sıra yeni
fırsatların da ortaya çıktığını, Türkiye'nin de küresel sistemin tekrar
revizyona tabi tutulmasını savunan ülkelerden biri olduğunu belirtti.Bakan Çavuşoğlu, "Biz Türkiye olarak diyoruz ki bu küresel sistem kapsayıcı
bir şekilde reforma tabi tutulması ve karar verme mekanizmalarının
değişmesi lazım ki var olan sorunlara çare bulabilsin, görünür olsun,
itibarı artsın." diye konuştu."BİR KİŞİ İÇİN FIRTINALAR KOPARIRIM' ANLAYIŞINA TÜRKİYE'DE YER YOK"Türkiye'nin izlediği çok yönlü dış politika ile diplomatik ağının gün geçtikçe
güçlendiğini işaret eden Çavuşoğlu, Türkiye'nin misyon sayısının gelecek yıl sonu itibarıyla 267'ye ulaşmasının hedeflendiğini söyledi.Dış politikanın dengeli seyretmesi gerektiğini söyleyen Çavuşoğlu, "Avrupa
ile Batı ile Rusya arasında bir tercih yapmak zorunda değiliz. Neden
yapalım? Onların gönlünden öyle geçebilir, ama bizim böyle bir lüksümüz
yok. Bu coğrafyada jeopolitik konumumuzu göz önünde tutarak bir şeyi çok iyi şekilde bilmemiz lazım: Bizim dış politikamızın son derece dengeli
olması lazım." diye konuştu.Bir tarafla yürütülen
ilişkilerin diğer tarafa alternatif olarak değil, birbirini tamamlayıcı
unsurlar olarak görmek gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, "Bunun
faydasını çok gördük. Bugün Kerç Boğazı'ndaki krizden sonra herkes diyor ki, bu işi Türkiye çözer, Recep Tayyip Erdoğan çözer. Neden? Çünkü hem
Rusya ile hem Ukrayna ile ilişkilerimizi çok iyi, dengeli bir şekilde
götürdüğümüz için." ifadelerini kullandı.Türkiye'nin Suriye,
Yemen, Ukrayna, Balkanlar konusunda gizli bir gündemi olmadığının altını çizen Çavuşoğlu, güvenilir bir siyasetçi ya da ülke olmanın yolunun
dengeli, adaletli ve objektif olmaktan geçtiğini anlattı.Türkiye'nin ABD ile ilişkilerine değinen Çavuşoğlu, şunları söyledi:"Bazı ülkelerle sorun yaşayabilirsiniz. ABD ile yaşıyoruz. YPG'ye verdiği
destekten sonra yaşıyoruz. FETÖ'yü iade etmediği için yaşıyoruz. Brunson gibi, hukuki veya konsolosluk meselelerini de onlar çok büyütüyorlar.
Onların büyüttüğü meseleye bakın. Bir şahıs, işlediği suçtan dolayı
tutuklanmış ve sonuçta da hüküm giymiş, hüküm giydikten sonra hapisten
çıkmış. Bunu ne kadar büyütüyorlar. Bizim için, Türkiye için YPG'ye
verdiği silah desteği ve diğer destekler hayati bir konu. Yani bir
ülkenin sınır güvenliği değil sadece, bekasıyla ilgili bir konu. Hangisi daha önemli, hangisi daha ciddi? Ama 'ben büyük ülkeyim, ben bir kişi
için fırtınalar koparırım' anlayışının Türkiye'de artık yer bulmadığını
en güçlü ülkeler de öğrenmeye başladı."Bakan
Çavuşoğlu, bu sorunlar var diye ilişkileri tamamen koparmamak, stratejik düşünerek bu sorunları aşmak için çaba sarf etmek gerektiğini dile
getirdi ve diplomaside uzlaşı kültürünün öneminin altını çizdi.Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilerde yaşadığı sorunları da hatırlatan
Çavuşoğlu, süreçteki sıkıntılara rağmen hangi konularda birlikte
çalışılabileceğine bakılması gerektiğini söyledi.Çavuşoğlu, vize
serbestisi konusunda geriye altı kriter kaldığını ve bu konuda
çalışıldığını hatırlatarak, Gümrük Birliğinin güncellenmesi konusunda da müzakerelerin devam ettiğini vurguladı.Avrupa ülkelerinin,
Türkiye'nin terörle mücadele konusundaki beklentilerini tamamen
karşılamadıklarının altını çizen Çavuşoğlu, "Yine de son zamanlarda
Almanya'da olsun, İngiltere'de olsun özellikle PKK'nın o paçavralarının
sergilenmesi, taşınması konusunda attıkları adımlar memnuniyet
vericidir. AB'nin aldığı karar da memnuniyet vericidir. İstediğimiz
düzeyde değil ama terörle mücadele bizim için iki tarafın da yararınaysa sürdürmemiz lazım." diye konuştu."İDLİB MUTABAKATI SİYASİ ÇÖZÜM İÇİN FIRSAT PENCERESİ"Çavuşoğlu, Türkiye'nin kriz yönetiminde tecrübe sahibi olduğunu vurgulayarak,
Suriye konusunda, İdlib mutabakatının insani bir dramı önlemesinin yanı
sıra siyasi çözüm için bir fırsat penceresi olduğunu söyledi.Suriye için anayasa komisyonunu oluşturulma sürecinde rejimin, muhalefetin ve
sivil toplumun birer liste sunduğunu dile getiren Çavuşoğlu, şöyle devam etti:"Bir bakıyoruz rejim sivil toplum listesine insan öneriyor: Merkez Bankası Başkanı. Merkez Bankası Başkanı sivil toplum mudur?
Veya, bakan yardımcısı sivil toplum mudur? Biraz, bu konularda biz
Ruslarla ve İranlılarla birlikte süreci yürütüyoruz. O isimlerle de
değiştikten sonra kısa süre içinde anayasa komisyonunun da inşallah
kurulmasını sağlayacağız, siyasi sürece doğru ülkeyi götürmemiz lazım."Çavuşoğlu, sürecin kalıcı olması için Suriye halkı tarafından yürütülmesi ve
sahiplenilmesi gerektiğinin altını çizerek, "Şu anda, geri dönüşler
içinde 300 binden fazla Suriyeli Fırat Kalkanı ve Afrin bölgesine döndü. Bir o kadar da yerinden edilmiş insan Suriye içinden dönmeye başladı.
Diğer yerlerde de yine dönen mültecilere ne yapabiliriz bunların
çalışmaları da sürdürüyoruz." diye konuştu.Kriz
yönetiminin yanı sıra barış için ara buluculuk adımlarının önemini de
vurgulayan Çavuşoğlu, Türkiye'nin bu konuyu İslam İşbirliği Teşkilatı
(İİT) bünyesine de taşıdığını anımsattı.İslam ülkelerinin kendi
sorunlarını kendisi çözecek anlayışta olmadığını söyleyen Çavuşoğlu,
Türkiye'nin İİT çatısı altında buna ilişkin adımlar attığını anlattı.Dünyada 1,8 milyar civarındaki Müslümanların tek umudunun Türkiye olduğunu
söyleyen Çavuşoğlu, "Son gelişmelerde bile bazı ülkeler korkusundan,
Kaşıkçı cinayetinden sonra sesini çıkaramıyorlar ama bize söylediklerini işitseniz, tek umudu biziz." ifadelerini kullandı.